Sözlükte "eğilmek" anlamına gelen rükû' terimi, İslam dininde namazın önemli bir bölümünü teşkil eden fiziksel bir hareketi ifade eder. Fıkıh terimi olarak, namazda kıraatin tamamlandığı noktada baş ve sırtın düz bir yüzey oluşturacak şekilde öne eğilmesini ve ellerin dizlere ulaşmasını belirtir.
"Sübhanallah" ifadesi, İslam inancında derin bir anlam taşıyan önemli bir zikirdir. Kelime olarak "Allah'ı tüm eksikliklerden tenzih ederim" anlamına gelir ve günlük hayatta sıkça kullanılır. "Sübhanallah" ifadesi, Allah'ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve şaşmayı ifade etmek için söylenir.
İslam’da insanın hem Allah’a karşı hem de diğer insanlara karşı sorumlulukları vardır. Allah’ın hakkı, kul ile Rabbi arasındaki ilişkiyi ilgilendirirken; kul hakkı, insanların birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarını ifade eder. Bu ikinci grup haklar, ahirette çok daha ağır bir sorumluluk doğurur. Çünkü Allah Teâlâ, kendi hakkını dilerse bağışlar; ancak kul hakkının affı, hak sahibinin rızasına bağlanmıştır. Hak sahibi affetmedikçe, bu günahın bağışlanması mümkün olmaz.
Hz. Yusuf (a.s.) kimdir? Hz. Yusuf'un (a.s.) anne ve babası kimlerdir? Hz. Yusuf (a.s.) hangi dönemde yaşamıştır? Hz. Yusuf (a.s.) rüyasında neyi gördü? Yusuf Peygamber’in kardeşleri ona neden ihanet ettiler? Hz. Yusuf (a.s.) niçin hapse girdi? Yusuf Aleyhisselam hapiste ne kadar süre kaldı? Yusuf Peygamber’in duası neydi? Hz. Yusuf (a.s.) rüya yorumunu nasıl yaptı? Hz. Yusuf (a.s.) Mısır’da nasıl yönetici oldu? Yusuf kıssası hangi surede yer almaktadır? Yusuf kıssasından hangi dersler alınabilir? Hazret-i Yusuf ve Züleyha’nın hikayesi nasıl bir seyir izledi? Bir süre kölelik, ardından zindanda çektiği çeşitli sıkıntılar ve acıların ardından Mısır’a ve gönüllere hükmeden Hz. Yusuf'un (a.s.) hayatı, mucizeleri ve kıssası.
Namazın toplam 12 farzı bulunmaktadır. Bu farzlar, altı tanesi namazdan önce ve hazırlık aşamasında, diğer altı tanesi ise namaz sırasında yerine getirildiği için iki gruba ayrılır. Namazın öncesinde yerine getirilmesi gereken farzlar "namazın şartları" olarak adlandırılır. Namazın içindeki farzlar, namazın temel bileşenlerini oluşturduğu için "namazın rükunleri" olarak bilinir.
İslam inancında, sabah ve akşam her gün üç kez dua eden birine hiçbir şeyin zarar vermeyeceği ifadesi, müminler için önemli bir koruma ve huzur kaynağıdır. Osman b. Affan -radıyallâhu anh-’ın aktardığına göre, Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Bir kul, her sabah ve akşam üç kez şu ifadeyi ederse, ona hiçbir şey zarar veremez, beklenmedik bir felaket ve musibet ona ulaşmaz.”
Halk arasında Hz. Süleyman (a.s.) döneminde meydana gelen kuraklık sırasında bir karıncanın yağmur istemek için dua ettiğine inanılır ve bu nedenle "karınca duası" olarak adlandırılan dua, güvenilir hadis kaynaklarında yer almamaktadır.
Zor bir durumda kalanlar için Yunus Peygamber’in duasının okunması önerilmektedir. Sıkıntılı zamanlarda Allah’tan yardım istemek açısından özel bir öneme sahiptir. İnsanlar, bu dua sayesinde ruhsal bir dinginlik ve huzur bulduklarına inanırlar.
İslam dünyası için yemek duası önemli bir yerde bulunuyor. Yemek, sadece bir beslenme eylemi değil, aynı zamanda sosyal ve manevi bir deneyimdir. Yemek yedikten sonra okunacak yemek duasının okunuşu ve anlamı ise araştırılan konular arasında yer alıyor.