Sübhanallah Ne Demek? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Sübhanallah Ne Demek?

22.08.2025

"Sübhanallah" ifadesi, İslam inancında derin bir anlam taşıyan önemli bir zikirdir. Kelime olarak "Allah'ı tüm eksikliklerden tenzih ederim" anlamına gelir ve günlük hayatta sıkça kullanılır. "Sübhanallah" ifadesi, Allah'ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve şaşmayı ifade etmek için söylenir. Müslümanlar tabiattaki muhteşem oluşumları, güzellikleri veya olağanüstü durumları gördüklerinde  ifadeyi kullanarak Allah'ın yaratma gücüne olan hayranlıklarını dile getirirler. "Sübhanallah" tespihi, Cenab-ı Hakk'ın zatında, sıfatında ve efalinde bütün kusurlardan ve noksanlıklardan uzak olduğunu ifade eder. Namaz sonrası yapılan tesbihatın önemli bir parçası olan  zikir, kişiyi manevi olarak arındırır ve Allah'a yakınlaştırır. İslam'da zikir çekerken 33 defa "Sübhanallah" demenin sevabı büyüktür.

Sübhanallah Arapça

سُبْحَانَ اللّٰهُ

Sübhanallah Anlamı

"Allah noksan sıfatlardan uzaktır.”

“Allah her türlü kusurdan münezzehtir.”

Sübhanallah Çekmenin Faziletleri

Sübhanallah çekmenin önemi, İslam'daki en kıymetli zikirlerden biridir. Bir gün sahabeler, "Zengin Müslümanlar cennetin yüksek mertebelerini ve sonsuz nimetlerini alıp götürdü" dediler. Bu sırada Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle yanıt verdi: "Onlar da bizim kıldığımız namazı kılıyor, tuttuğumuz oruçları tutuyorlar. Dahası, onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Köleleri azat ediyorlar, biz azat edemiyoruz."

Fakir sahabelerin bu kaygısına karşı Resûlullah, onlara: "Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz ve sizin yaptığınızdan başka herkesten üstün olacağınız bir şey söyleyeyim mi?" diye sordu. Bu sorunun ardından sahabeler heyecanla "evet" dediler. Peygamber Efendimiz onlara her namazdan sonra 33'er kez Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber demelerini önerdi.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.