İslam tarihinde dönüm noktası kabul edilen ilk vahiy, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Peygamberlik görevine başlangıcını temsil eder.

Cennet ve melekler, ruhsal ve manevi boyutlarıyla insanların ilgisini her daim çeken kavramlardır. Bu iki terim, yalnızca dini metinlerde değil, aynı zamanda kültürel ve felsefi tartışmalarda da sıkça karşımıza çıkmaktadır.

İslam inancında melekler, Allah’ın emriyle görev yapan nurdan varlıklardır. İnsanların hayatında önemli rolleri bulunan bu varlıkların her birinin farklı görevi ve yeri vardır.

Hayatımız boyunca attığımız her adım, söylediğimiz her söz ve içimizden geçen her niyet kayıt altında tutuluyor. Peki ama kim tarafından? İşte tam bu noktada Kirâmen Kâtibîn Melekleri, yani halk arasında bilinen adıyla günah ve sevap yazan melekler, devreye giriyor.

Cennet, sadece insanlar için değil, hayvanlar için de özel bir alan olarak görüldüğü kabul edilmektedir. Hayvanların ahiretteki durumu ne olacak? Bu sorunun yanıtları, dini metinlerde ve rivayetlerde sıkça ele alınmaktadır.

"Yattım Sağıma Döndüm Soluma Melekler Şahidim Olsun" sözleri, derin köklere sahip dua olarak bilinir. Özellikle çocukların uykuya dalarken korunmasını ve huzur içinde uyumalarını dilemek amacıyla söylenir. Geleneksel olarak anneler tarafından fısıldanan bu ifadeler, aynı zamanda manevi bir koruma talebini de simgeler.

İslam inancında melekler, Allah’ın emriyle hareket eden, nurdan yaratılmış, günah işleme yetisi olmayan, saf ve temiz varlıklardır. Bu varlıklar, Allah’ın emrini yerine getirmekle görevlidirler. Her birinin kendine has görevleri vardır; ancak içlerinden dördü, özel görevleri ve önemleri dolayısıyla "dört büyük melek" olarak bilinir.

İslam inancında meleklerin lideri olarak görülen varlık, Cebrâil (a.s.)'dir. Cebrâil, Allah'ın mesajlarını peygamberlere ulaştırmakla görevli en yüce melek olarak tanınır. Bu sebeple, meleklerin en üst düzeydeki ve en önemli olanı olarak kabul edilmektedir.

İlahi vahyin taşıyıcısı olan peygamberlerin hayatları her zaman insanlık için birer ibret ve rehber olmuştur. Fakat bu yazımızda ele alacağımız konu, oldukça sıra dışı: Doğmadan önce ölen bir peygamber olabilir mi?

Kurban Bayramı, her yıl milyonlarca Müslüman tarafından coşkuyla kutlanan önemli bir dini bayramdır.