Sağ ve Sol Meleklerin İsimleri - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Sağ ve Sol Meleklerin İsimleri

18.04.2025

İslam inancında melekler, Allah’ın emriyle görev yapan nurdan varlıklardır. İnsanların hayatında önemli rolleri bulunan bu varlıkların her birinin farklı görevi ve yeri vardır. Bunlar arasında en bilinenlerden biri, insanın sağında ve solunda bulunan yazıcı meleklerdir. Peki bu meleklerin isimleri nedir, görevleri nelerdir? Gelin detaylara birlikte bakalım.

Sağ ve Sol Meleklerin İsimleri Nedir?

İslam kaynaklarında, insanın sağında ve solunda bulunan meleklerin isimleri Kirâmen Kâtibîn olarak geçer. Bu ifade Arapça’dır ve “Değerli Yazıcılar” anlamına gelir. Her bireyin yaptığı iyi ve kötü amelleri kaydeden bu melekler, insanın davranışlarını gözlemleyerek ona rehberlik eder. Sağdaki melek, kişinin iyi davranışlarını, hayırlarını ve sevaplarını kaydederken, soldaki melek ise kötü amellerini ve günahlarını yazar. Bu sistem, insanların yaptıkları her şeyin bir kaydı olduğunu hatırlatır ve bu nedenle kişi, davranışlarına dikkat etmelidir. Kirâmen Kâtibîn meleklerinin varlığı, İslam inancının önemli bir parçasıdır ve insanları iyi davranışlara teşvik eder. Aynı zamanda, bu melekler sayesinde insanlar, ahirette karşılaşacakları hesap gününe hazırlıklı olurlar. 

Ancak bu melekler bireysel olarak da anılır:

  • Sağdaki Melek: Rakıyb
  • Soldaki Melek: Atîd

Bu isimler, Kaf Suresi 17-18. ayetlerinde dolaylı olarak geçmektedir:

“İki melek (insanın) sağında ve solunda oturmuş, yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”
(Kaf Suresi, 50/17-18)

Bu ayetlerde meleklerin bireysel ismi geçmese de, tefsir kaynaklarında sağdaki meleğin Rakıyb, soldaki meleğin Atîd olduğu belirtilmiştir (Bkz. Elmalılı, İbn Kesîr, Taberî tefsirleri).

Rakıyb ve Atîd Meleklerinin Görevleri

Kirâmen Kâtibîn olarak bilinen bu iki melek, insanların davranışlarını ve söylediklerini eksiksiz şekilde kaydeder. Görevleri şu şekildedir:

  • Rakıyb (Sağ Melek): Kişinin iyi davranışlarını, sevap kazandıracak söz ve fiillerini yazar.
  • Atîd (Sol Melek): Kişinin kötü davranışlarını, günah sayılan söz ve fiillerini yazar.

Bu kayıtlar, Mahşer Günü hesap zamanı geldiğinde kişinin amel defteri olarak önüne konacaktır.

“Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür.”
(Zilzal Suresi, 99/7-8)

Meleklerin Yazdığı Amel Defteri

İnsanlar dünyada yaptıkları her şeyi unutsalar da, meleklerin tuttuğu kayıtlar eksiksizdir. Bu defter, her bireyin hayatında önemli bir yere sahiptir. Sağdan verilenleri müjdedir, sevapları fazladır. Soldan verilenleri uyarıdır, günahları fazladır. Bu bölüm, kişinin hatalarını ve günahlarını ortaya koyar. Amel defteri, her insanın yaptığı iyilikleri ve kötülükleri açıkça gösterir. Bu anlamda, amel defteri hem bir şahitlik belgesi hem de ilahi adaletin bir göstergesidir. Kayıtlar, her insan için bir hesap günü geldiğinde, en büyük delil olacaktır.

Meleklerin Kayıtları Silinir mi?

İslam alimlerinin çoğunluğuna göre, yapılan tevbe ve pişmanlıkla bazı günahlar silinebilir. Kişi, işlediği günahlardan dolayı içsel bir huzursuzluk hissettiğinde, dönüp Allah’a yönelmekte özgürdür. Sol melek (Atîd), günah işlendiğinde hemen yazmaz; bu, Allah’ın merhametinin bir tezahürüdür. Kişi pişman olur ve tevbe ederse, günah kayda geçmeyebilir. Böylece, gerçek bir pişmanlık ve samimi bir dönüş, kişinin ruhsal temizlenmesine kapı aralar.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.