Günah ve Sevap Yazan Melekler - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Günah ve Sevap Yazan Melekler

17.04.2025

Hayatımız boyunca attığımız her adım, söylediğimiz her söz ve içimizden geçen her niyet kayıt altında tutuluyor. Peki ama kim tarafından? İşte tam bu noktada Kirâmen Kâtibîn Melekleri, yani halk arasında bilinen adıyla günah ve sevap yazan melekler, devreye giriyor.

Kirâmen Kâtibîn Nedir?

Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bu özel melekler, insanın sağında ve solunda yer alarak yaptığımız her davranışı eksiksiz şekilde kayıt altına alırlar. “Kirâmen” kelimesi “kerem sahibi, değerli” anlamına gelirken, “Kâtibîn” ise “yazıcılar” demektir. Yani bu melekler Allah katında değerli olan, görevli yazıcılardır.

Nerede Dururlar?

İslam inancında, insanların her zaman izlenmekte olduğunu gösteren önemli bir kavram vardır. Resûlullah’ın (s.a.v.) hadislerinden ve İslam alimlerinin açıklamalarından anlıyoruz ki; her bireyin sağ ve sol omuzlarında iki melek bulunmaktadır. Bu melekler, kişinin davranışlarını titizlikle kaydetmektedir. Sağ omzumuzda bulunan melek, iyiliklerimizi ve sevap kazandıran davranışlarımızı yazarak, yaptığımız hayırların mükafatını alabilmemiz için bir kayıt tutar. sol omzumuzda bulunan melek ise günahları ve olumsuz davranışları kaydeder. İki melek arasındaki denge, insanlara her zaman doğru olanı seçme ve iyilik yapma konusunda bir hatırlatma işlevi görür. Böylece, her anımızda hesap verebilirlik duygusunu etkin bir şekilde hissederiz.

Ancak şunu da unutmamak gerekir: Sol taraftaki melek, bazı günahları hemen yazmaz. Kişiye tövbe etmesi için süre tanır. Bu da Allah’ın sonsuz merhametinin bir yansımasıdır.

Hangi Davranışlar Yazılır?

Sadece büyük günahlar ya da büyük sevaplar değil, günlük hayatımızdaki pek çok davranış bu melekler tarafından kaydedilir. Örneğin:

  • Birine tebessüm etmek,
  • Selam vermek,
  • Birine yardım etmek,
  • Namaz kılmak,
  • Gıybet etmek,
  • Yalan söylemek gibi…

Kısacası her sözümüz ve fiilimiz, niyetimize göre değerlendirilerek yazılır. Allah'ın adalet terazisinde hiçbir ayrıntı göz ardı edilmez.

Kıyamet Günü Bu Kayıtlar Ne Olacak?

Kıyamet günü geldiğinde, her insanın önüne amel defteri konulacak. Ve herkes, “Bu defter nasıl bir şeymiş? Hiçbir küçük ya da büyük davranışı bırakmadan hepsini yazmış!” (Kehf Suresi, 49. ayet) diyecektir.

Yani bugün yazılan her şey, yarın bizimle yüzleşecek.

Neden Bu Bilgi Önemli?

Günümüzde zaman çok hızlı akıyor. Hatalar fark edilmeden yapılabiliyor. Ancak bu meleklerin varlığını bilmek, bizi daha dikkatli bir yaşama teşvik eder. Konuşmadan önce düşünmek, birine yardım etme fırsatını kaçırmamak ya da kalp kırmamak için daha özenli olmak... Hepsi bu bilincin bir yansımasıdır.

Unutmayalım: Biz farkında olmasak da her anımız kayıt altında. Kirâmen Kâtibîn melekleri, bize Allah’ın gözetimi altında olduğumuzu hatırlatan görünmeyen şahitlerdir.

Bugün attığımız her adımı düşünerek atalım. Çünkü sevap da, günah da kayıtta…

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.