Akika Kurbanı Nedir? Önemi ve Anlamı - Kurban Bağışı | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Akika Kurbanı Nedir? Önemi ve Anlamı

08.01.2024

Akika kurbanı, yeni doğan çocuğun doğumun yedinci gününde Allah'a şükür niyeti ile kesilen kurbana verilen isimdir. İslam geleneğinde önemli bir yere sahip olan bu uygulama, ailenin Allah'a olan şükrünün ve minnettarlığının somut bir ifadesidir. Genellikle çocuğun adının verildiği bu özel günde gerçekleştirilen akika kurbanı, yeni dünyaya gelen bebeğin sağlıklı ve hayırlı bir ömür sürmesi için yapılan duaları sembolize eder. İslam alimleri tarafından sünnet olarak kabul edilen bu geleneğin anlamı, hayatın kutsallığını ve Allah'ın insanlara bahşettiği nimetlere şükrün önemini vurgulamaktadır. 

Akika Kurbanı Ne Zaman Kesilir?

Akika kurbanı, nafile bir ibadettir, yani farz değil gönüllü olarak yapılan bir ibadet şeklidir. O yüzden belirli bir zamanı yoktur ve Müslümanlar istedikleri zaman bu ibadeti yerine getirebilirler. İslam âlimleri, ama genelde tavsiye edilen, yeni doğan çocuğun doğumu yedinci gününde akika kurbanı kesilir. Bu gelenek, Hz. Muhammed'in sünnetine dayanmaktadır. Eğer yedinci günde kesilemezse, 14. gün, 21. gün veya çocuk ergenlik çağına gelene kadar herhangi bir zamanda kesilebilir. Akika kurbanı, ailenin maddi durumuna göre koyun, keçi, sığır veya deve olabilir. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir kurban kesilmesi tavsiye edilmiştir. Bu vesileyle kesilen kurbanın etinin bir kısmı fakirlere dağıtılır, bir kısmı da aile ve misafirlerle paylaşılır.

Akika Kurbanının Şartları

  • Tercih edilen hayvanın, kurban edilmeye ilişkin gereklilikleri karşılaması.
  • Kurban kesmek için maddi açıdan yeterli güce sahip olması.
  • Çocuğun dünyaya gelmiş olması.
  • Kurbanı gerçekleştirecek bireyin ergenlik dönemine girmiş olması ve aklının sağlıklı olması gerekmektedir.

 

Tek Gözü Kör Olan Hayvan Kurban Olur mu? için tıklayınız.

 

Akika Kurbanı Kesmek Şart mı?

Akika kurbanı kesmek, İslam'da çocuk doğumu münasebetiyle yapılan bir ibadettir. Akika kurbanını kesmek sünnettir, yani Hz. Muhammed'in uyguladığı ve teşvik ettiği bir tavsiye edilen ibadet olarak kabul edilir. İslam alimleri, kesmek kesin bir şartı yoktur ve zorunlu değildir görüşünde birleşirler. Bu nedenle maddi imkanı olan ailelerin uygulaması önerilirken, ekonomik zorluk yaşayanlar için bir mecburiyet teşkil etmez.

Akika Kurbanının Etinden Kimler Yiyebilir?

  • Misafirler
  • Komşular
  • Aile bireyleri
  • İhtiyaç sahipleri

Akika Kurbanında Kesilen Hayvanın Şartları

Akika kurbanı olarak koyun, keçi, sığır veya deve kesilebilir. İslami gelenekte doğum şükrü olarak sunulan bu ibadette, hayvanın bazı şartları taşıması gerekir. Kurban edilecek hayvanın belirli bir yaşta olması gerekir. Özellikle koyunun en az bir yaşında, sığırın en az iki yaşında olması gerekmektedir. Ayrıca, kesilecek hayvanın sağlıklı olması, vücudunda herhangi bir kusur bulunmaması gerekir. Bu şartlar, kurbanın makbul olması için İslami kurallara uygun şekilde yerine getirilmelidir.

Kardeş Eli Derneği İle Akika Kurban Bağışı

Kardeş Eli Derneği, geleneğe uygun olarak akika kurbanı bağışını kabul etmektedir. Akika, yeni doğan bir çocuğun doğumundan sonra kurban etmek adetidir. Bu ritüelde, kurbanın eti ihtiyaç sahiplerine dağıtılır ve kardeş eli derneği bu amaca hizmet etmektedir. Yeni doğan çocuğun hayırlı bir yaşam sürmesi ve onun adına bir kurban kesilmesi, bu derneğin önemli bir faaliyet alanıdır. Dernek, toplumda eksiklik çeken ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi amaçlar ve bu bağlamda akika kurban bağışı kabul eder. Kurbanlar, kurbanın etinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için özenle hazırlanır ve dağıtılır. Bu süreçte, dernek titizlik ve sorumlulukla çalışır ve bağış yapan kişilerin takdirini kazanır. Kardeş Eli Derneği, topluma hizmet etme amacıyla kurban ibadetini yerine getirmek isteyenlerin ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

 
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.