Maturidilik, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan itikadi bir mezheptir. Bu mezhep, Ebu Mansur el-Maturidi tarafından kurulmuş olup, matüridi'nin kurduğu hanefi mezhebi'nin kurucusu olarak kabul edilir. Maturidilik, 10. yüzyılda Orta Asya'da ortaya çıkmış ve zamanla İslam dünyasının büyük bir kısmında yaygınlaşmıştır. İmam-ı A'zam düşüncesi takip eden Maturidilik, iman konularında Ebu Hanife'nin metodolojisini benimsemiş ve geliştirmiştir. Bu mezhep, dini meseleleri anlamada ve açıklamada naklin yanında akla önemli yer veren islam dini itikad mezhebidir. Maturidilik, inanç esaslarını belirlerken vahiy ve aklın birlikte kullanılması gerektiğini savunur. Maturidilik, özellikle Türk dünyasında geniş kabul görmüş ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde resmi mezhep olarak benimsenmiştir.
Maturidi'ye göre, inanç "kalple tasdik etmek" anlamına gelir. İnanışını sözle ifade eden ancak kalbinde bunu tasdik etmeyen bir kişi gerçek bir mümin değildir. "İnanç henüz kalplerinize yerleşmemiştir" ifadesi, inancın kalple bağlantılı olduğunu gösterir. Ayrıca, "Allah, onların kalplerine imanı yazmıştır..." ayetinde de inancın kalple ilişkilendirildiği görülmektedir. Bu nedenle, inancın temel unsuru "kalple tasdik etmektir." İnanç, onaylama ve kabul etme anlamına gelir. İnanç bir tasdik olduğundan, onun zıttı inkâr veya reddetmektir. İnkâr, "inkâr etme" niyetiyle ifade edildiğinde, bu durum "kafirlik" anlamına gelir.
Maturidi, "Kitab ut-Tevhid" adlı eserinde "İman, kalpte veya özde teyit midir?" başlığı altında, yalnızca bilginin iman için yetersiz olduğunu ele alır. Ona göre, bir şeyin özünü anlamak, onu tasdik etmekle aynı şey değildir. Bu nedenle, kalpteki iman, yalnızca bilgiden farklıdır. Başka bir deyişle, kalpteki imanın doğası, bilmenin doğasından ayrıdır. Ancak, bilgi, kalp temelli onayın oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Cehaletin bazen inançsızlığın nedeni olabileceği de görülmektedir.