Abdullah b. Ubeydullah b. Ebû Müleyke (r.a.), kaynaklarda asıl adı Zübeyr olarak geçen, İslâm tarihinde önemli bir yeri olan âlimlerden biridir. Mekke’de yetişmiş, Abdullah bin Zübeyr (r.a.) döneminde kadılık görevinde bulunmuş ve aynı zamanda Harem-i Şerif’in müezzini olarak hizmet etmiştir. Hem adalet sahasında hem de ibadet hayatında aktif bir şekilde görev yapması, onun toplumda güvenilir ve saygı duyulan bir şahsiyet olarak tanınmasına vesile olmuştur.
Hadis rivayeti noktasında geniş bir ilim birikimine sahip olan Abdullah b. Ubeydullah (r.a.), otuzdan fazla sahabiye yetişmiş ve onların ilminden istifade etmiştir. Rivayetleri arasında dedesi Ebû Müleyke (r.a.), Hz. Aişe (r.anha), Hz. Ümmü Seleme (r.anha), Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.), Abdullah bin Abbas (r.a.) ve Abdullah bin Ömer (r.a.) gibi sahabenin önde gelen isimlerinden aldığı hadisler bulunmaktadır. Onun ilmi, sonraki nesillere güvenilir kaynak olarak ulaşmış, fıkıh ve hadis alanında “sika” kabul edilmiştir.
Kendisinden de birçok âlim hadis rivayet etmiştir. Bunlar arasında Âmir bin Dînâr, Eyyûb bin Cüreyc, Yezid bin İbrahim, Cerir bin Hazm, Nâfî, Ebû Ammar ve Leys bin Sa’d (r.a.) gibi dönemin meşhur isimleri yer alır. Bu durum, onun ilmî otoritesini ve güvenilirliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Fakih yönüyle de bilinen Abdullah b. Ebû Müleyke (r.a.), hem ilmi hem de şahsiyetiyle İslâm ümmeti arasında kalıcı iz bırakmıştır.
Hicrî 117 yılında Mekke’de vefat eden Abdullah b. Ubeydullah (r.a.), ilim yoluna adadığı hayatını geride bırakarak Rabbine kavuşmuştur. Onun ismi, hadis ve fıkıh sahasında bıraktığı izlerle anılmaya devam etmektedir. Allah ondan razı olsun, mekânını cennet eylesin.