Abdullah b. Ubeydullah b. Ebû Müleyke (r.a) Kimdir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Abdullah b. Ubeydullah b. Ebû Müleyke (r.a) Kimdir?

24.09.2025

Abdullah b. Ubeydullah b. Ebû Müleyke (r.a.), kaynaklarda asıl adı Zübeyr olarak geçen, İslâm tarihinde önemli bir yeri olan âlimlerden biridir. Mekke’de yetişmiş, Abdullah bin Zübeyr (r.a.) döneminde kadılık görevinde bulunmuş ve aynı zamanda Harem-i Şerif’in müezzini olarak hizmet etmiştir. Hem adalet sahasında hem de ibadet hayatında aktif bir şekilde görev yapması, onun toplumda güvenilir ve saygı duyulan bir şahsiyet olarak tanınmasına vesile olmuştur.

Hadis rivayeti noktasında geniş bir ilim birikimine sahip olan Abdullah b. Ubeydullah (r.a.), otuzdan fazla sahabiye yetişmiş ve onların ilminden istifade etmiştir. Rivayetleri arasında dedesi Ebû Müleyke (r.a.), Hz. Aişe (r.anha), Hz. Ümmü Seleme (r.anha), Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.), Abdullah bin Abbas (r.a.) ve Abdullah bin Ömer (r.a.) gibi sahabenin önde gelen isimlerinden aldığı hadisler bulunmaktadır. Onun ilmi, sonraki nesillere güvenilir kaynak olarak ulaşmış, fıkıh ve hadis alanında “sika” kabul edilmiştir.

Kendisinden de birçok âlim hadis rivayet etmiştir. Bunlar arasında Âmir bin Dînâr, Eyyûb bin Cüreyc, Yezid bin İbrahim, Cerir bin Hazm, Nâfî, Ebû Ammar ve Leys bin Sa’d (r.a.) gibi dönemin meşhur isimleri yer alır. Bu durum, onun ilmî otoritesini ve güvenilirliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Fakih yönüyle de bilinen Abdullah b. Ebû Müleyke (r.a.), hem ilmi hem de şahsiyetiyle İslâm ümmeti arasında kalıcı iz bırakmıştır.

Hicrî 117 yılında Mekke’de vefat eden Abdullah b. Ubeydullah (r.a.), ilim yoluna adadığı hayatını geride bırakarak Rabbine kavuşmuştur. Onun ismi, hadis ve fıkıh sahasında bıraktığı izlerle anılmaya devam etmektedir. Allah ondan razı olsun, mekânını cennet eylesin.

Süleyman B. Yesar (r.a.) Kimdir? için tıklayınız.

Kanuni Sultan Süleyman Kimdir? için tıklayınız. 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.