Abdullah b. Seleme (r.a.) Kimdir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Abdullah b. Seleme (r.a.) Kimdir?

01.10.2025

İslam ilim tarihinde önemli bir yere sahip olan Abdullah b. Seleme (radıyallahu anh), tâbiîn neslinin önde gelen âlimlerindendir. Kûfe şehrinde yetişmiş, hem fıkıh hem de hadis sahasında derin bilgisiyle tanınmıştır. Sahabe neslinden sonra Kûfe’deki fakihlerin ilk kuşağı içerisinde zikredilen Abdullah b. Seleme, dönemin ilim ve fetva merkezlerinden biri olan Kûfe’de İslam hukukunun gelişimine katkı sağlamıştır.

Abdullah b. Seleme (r.a), İslam tarihinin en önemli isimlerinden hadis ve fıkıh rivayet etmiştir. Kendisi;

  • Hz. Ömer (radıyallahu anh),
  • Hz. Ali (radıyallahu anh),
  • Muaz b. Cebel (radıyallahu anh),
  • Abdullah b. Mes’ûd (radıyallahu anh),
  • Selmân-ı Fârisî (radıyallahu anh)

gibi sahabenin büyüklerinden hadisler nakletmiştir. Bu durum, onun ilmî silsilesinin ne kadar köklü ve güvenilir olduğunu göstermektedir.

Tâbiînin bu değerli fakihinden, birçok önemli âlim rivayette bulunmuştur. Bunların arasında:

  • Âmir b. Mürre,
  • Ebû İshak es-Sebûî,
  • Ebû Zübeyr el-Mekkî

gibi dönemin önde gelen muhaddisleri yer almaktadır. Bu isimler, Abdullah b. Seleme’nin ilmini sonraki nesillere aktarmış ve onun rivayetlerini hadis kitaplarına taşımışlardır.

İmam Abdullah b. Seleme (r.a), güvenilirliği sebebiyle Kütüb-i Sitte’de hadis rivayet eden râviler arasında anılmıştır. Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn Mâce ve Nesâî gibi hadis imamları onun rivayetlerini kitaplarına almışlardır. Böylece onun ilmî birikimi, İslam ümmetine asırlar boyunca ulaşmıştır.

Abdullah b. Seleme (r.a), sadece bir muhaddis değil, aynı zamanda Kûfe fıkıh ekolünün önde gelen simalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sahabeden öğrendiği bilgileri titizlikle aktarmış, sonraki nesillerin İslam hukukunu ve dini ilimleri daha sağlam bir zeminde öğrenmesine vesile olmuştur.

Onun şahsiyeti, ilmi ciddiyeti ve güvenilirliği, İslam dünyasında ilim ehlinin örnek aldığı bir miras olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Tâbiîn neslinin bu seçkin fakihi, hem rivayetleriyle hem de fıkhî görüşleriyle İslam tarihindeki müstesna yerini almıştır.

Ümmeti Olmayan Peygamber, Hz. Danyal Kimdir? için tıklayınız. 

Hz. Zülkarneyn (a.s.) Kimdir?

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.