Zekat Kimlere verilir ? - Zekat Bağışı | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Zekat Kimlere verilir ?

26.04.2021

Zekat vermek; tıpkı namaz ve oruç gibi farz kılınmış bir ibâdettir. Ancak her Müslüman’a değil, şartlarını taşıyan Müslümanlara farzdır. Kur’ân-ı Kerîm’in birçok yerinde namaz ile zekat birlikte geçmekte; 'Namazı kılın, zekâtı verin.' buyrulmaktadır. Zekat vermemek, temiz malı kirletmek demektir.

 

Zekat Vermenin Fazîleti

 

  • Hadîs-i şeriflerde en fazîletli ibâdetin önce namaz, sonra zekat olduğu bildirilmiştir. (Taberânî)
  • Sadakanın hastaları, zekatın da malı koruduğu belirtilmiştir. (Deylemî)
  • Zekatın malı temizleyip güzelleştireceği, bir kimse zekat vermezse namazının kabûl olmayacağı da yine hadîs-i şeriflerde geçmektedir. (Hâkim, Taberânî, Tefsîr-i Mugnî))
  • Malının şerrinden korunmak isteyen kimse zekat vermelidir. Hadîs-i şerifte; zekatı verilmeyen malların kıyâmet günü ejderhâ olarak o kişinin boynuna sarılacağı bildirilmiştir. Âl-i İmrân sûresinin 180. âyet-i kerîmesi de bu hususta bir başka delil olarak gösterilmiştir.
  • Zekat kırkta birdir. ‘Uşur’ ise onda bir olarak verilir.
  • Zekatı verilmeyen malların, paraların Cehennem ateşinde kızdırılarak sahibinin böğrüne, sırtına ve alnına mühür basar gibi basılacağı bildirildi. (Tevbe Sûresi, 34-35. âyet-i kerîmeler)
  • Zekat vermeyen kimse borcunu ödememiş, haram işlemiş olur. Üstelik bu, fakirlerin kul hakkına girmek demektir.
  • ‘Malının zekatını vermeyen kimseler, o maldan hayır göremezler. Uşur vermeyen kimselerin kazancında ve tarlasında bereket olmaz. Duâ etmeyenler istediklerine kavuşamaz. Namaz vakti geldiği zaman kılmak istemeyenler son nefesinde kelime-i şehâdet getiremezler. ‘ buyruldu. (Zâdül-mukvîn)

 

Zekatın Farzları

 

Zekat vermenin farzı niyet etmektir. Bu, kalp ile yapılır. Bir kimse malının zekatını ayırırken yahut Müslüman fakire verdiği esnada 'Allahü Te'âlâ'nın rızâsı için, zekât vereceğim.' şeklinde niyet eder.

 

Zekat Nisâbı Nedir?

 

Zekat vermek için gereken zenginlik ölçüsüne zekat nisâbı denir. Hanefî mezhebine göre zekat nisâbı; 81 gram altındır. Yahut bu değerde ticaret eşyası veya para da aynı hükme tâbîdir. Nisâb miktarı mala sahip olan kimse dînen zengin sayılır. Kişinin dînimize göre zengin olduğu (nisâba mâlik olduğu) tarihin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra zekat vermesi farz olur.

 

İslâmiyet’e göre karı-kocanın malı ayrı değerlendirilir. Kadın zengin sayılıyorsa onun zekat vermesi gerekir.

 

Alacaklar da nisâb hesabına dâhildir. Alacakları tahsil ettikten sonra önceki senelerin zekatlarını da vermek gerekir. Tahsil etmeden önce vermek de câizdir. Kişi, borçlarını mevcut malından veya parasından çıkararak hesaplama yapar. Geri ne kadar kaldıysa onun zekatı verilir.

 

Ticaret için olmayan demirbaş eşyalar, araçlar, arsalar ve evler zekat nisâbına girmez. Ticaret için alınmış olan mallar, altın ve gümüşler, her türlü para nisâba katılır, zekatını vermek lâzımdır. Araba ve evin zekatı olmaz ise de eğer bir kimse araba, arsa veya ev alıp satıyorsa; yani mesleği buysa onların da zekatını vermekle yükümlüdür.

 

Zekata tâbî olan mallar yıl içerisinde azalıp artsa buna îtibâr edilmez. Bir kimsenin malı nisâb miktarına ulaştıktan 1 yıl sonra, elinde ne kadar mal varsa, o nisâb miktarını bulursa zekatını vermelidir.

 

Hanefî mezhebine göre kadının yalnızca altın ve gümüş ziynet eşyaları zekâta tâbîdir. Zümrüt, elmas, pırlanta gibi ziynetlerin zekâtı verilmez. Şâfi’î mezhebine göre ise kadına ait hiçbir ziynetin (altın ve gümüş dâhil) zekatı verilmez. (Hindiyye)

 

Kimlere Zekat Verilmez?

 

  1. Kurban nisâbına mâlik olan, yani dînen zengin sayılan kimseler zekat alamazlar.
  2. Anne ve babaya, büyükanneye, dedeye, evlatlara, torunlara zekat verilmez.
  3. Bir kimse hanımına da zekat veremez.
  4. Gayr-i müslim kişilere (Müslüman olmayanlara) zekat verilmez. Ancak bunlara hediye, sadaka, adak ve fitre verilebilir.

 

Kimlere Zekat Verilebilir?

 

  1. Bir kimsenin kardeşine, kardeşinin çocuklarına, amcasına, halasına, teyzesine, dayısına ve gelinine zekat vermesi mümkündür.
  2. Kayınvâlide, kayınpeder, dâmat, kayınbirâder ve üvey çocuk da zekat alabilir.
  3. Ancak bunlara verebilmek için kendilerinin dînen fakir sayılması gerekir. Yoksa verilmez. Önce sâlih ve fakir akrabaya vermek daha sevâbdır.
  4. Kadının kocası dînen fakirse, zengin kadın ona zekat verebilir.
  5. verilebilir. (Fakir çocuğun yaşı küçükse zekat babasına da verilebilir.)
  6. Babası zengin olan küçük çocuğa zekat verilmez. Eğer babası fakir ise, zekat fakir olan çocuğuna da verilebilir. (Fakir çocuğun yaşı küçükse zekat babasına da verilebilir.)

 

  1. Eskiden şeriflere ve seyyidlere (Peygamber Efendimiz’in soyundan gelenlere) zekat verilmezdi. Bugün yurdumuzun pek çok yerinde böyle kimseler vardır. Bunlara da, fakirseler zekat verilebilir.
  2. Birinin fakir bir kimsede alacağı olsa; o alacağı parayı zekata sayamaz. Zekat mal teslim etmekle (temlik şartını yerine getirmekle) verilmiş olur. Fakir kiracı evin kirasını ödeyemiyorsa, mal sahibi kirayı almayıp bunu zekat vermiş gibi kabul edemez. Bu durumda sadece sadaka vermiş olur. (Redd-ül Muhtar)

Sizlerde zekatınızı vermediyseniz Kardeş Eli aracılığı ile güvenilir bir şekilde zekat bağışı gerçekleştirebilirsiniz.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.