İftarda ve Sahurda Neler Yenmemeli? - Ramazan | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

İftarda ve Sahurda Neler Yenmemeli?

26.04.2021

İftarda ve sahurda neler yemeli? sorusunun cevabı herkesin mâlumudur. Özetlemek gerekirse; bol sıvı tüketmek, sebze-meyve, kuru baklagil, tahıl ve protein ağırlıklı beslenmek gerekir. Öte yandan, iftar ve sahur menülerinde nelerin olmaması gerektiği dikkat edilecek bir başka konudur. Çünkü sağlıklı besinlerle beraber zararlı şeyleri de tüketirsek, onların faydalarından yeterince istifâde edemeyiz.

 

Sağlıksız gıdâlar yararlı yiyeceklerin besin değerine gölge düşürür. Kâfi miktarda vitamin, mineral, lif ve protein almamızı engeller. Yüksek yağ ve karbonhidrat içeriğine sahip olan ürünler ihtiyacımızdan fazla kalori almamıza yol açarak istenmeyen kilolara zemin hazırlar. İşte bu yüzden, iftarda ve sahurda neler yenmemeli diye de sorgulamalıyız.

 

Kısaca özetlemek gerekirse sahur ve iftar sofralarında kızartmalara, işlenmiş, hazır ürünlere; çok şekerli, yağlı, tuzlu, baharatlı, acılı gıdâlara yer vermek önerilmez.

 

İftarda ve Sahurda Tüketilmemesi Gerekenler

 

Aşağıdaki listede bulunan şeyler sağlıklı bir sahur ve iftar için tavsiye edilmez. Ancak tüketilecekse hiç değilse çok az, seyrek aralıklarla tüketilmelidir.

 

  1. Sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salam
  2. Cips, çikolata, kek vb. abur-cuburlar
  3. Hamburger, pizza, sosisli gibi fast-food ürünleri
  4. Kızartılmış, kavrulmuş yiyecekler, unlu mâmuller
  5. Kahve, kola, çay (Sahur vakti uykuyu kaçırabilir. Bitki çayı tüketirken aşırıya kaçmak da zararlıdır.)
  6. Hamurlu, şerbetli tatlılar (Şöbiyet, tulumba tatlısı, lokma tatlısı vb.)
  7. Tuz, yağ oranı yüksek besinler (Bunlar metabolizmayı yavaşlatır. Kilo alımını beraberinde getirir. Üstelik aşırı tuz, vücutta ödem yapar.)
  8. İftarda ve sahurda uzak durulması gereken besinler bunlarla sınırlı değildir. Margarin, trans yağ, fruktoz şurubu, yapay tatlandırıcı, glikoz şurubu gibi katkı maddeleri içeren şeylerden de kaçınılmalıdır.
  9. Beyaz pirinç, beyaz ekmek, makarna
  10. Çiğ veya az pişmiş, yıkanmamış besinler
  11. Soslu yiyecekler
  12. Fazla miktarda pide
  13. Sahurda susatan yiyecekler tüketmemeli veya bunları yedikten sonra bolca su içmelidir.
  14. Konserve ürünler, salamura, turşu, hazır gıdalar, baharatlar, tuzlu zeytin, salçalı ve ağır yemekler, pilav ve makarna, kurutulmuş etler, çekirdek, tuzlu peynir, çiğ börek, pişi, poğaça, patates kızartması, gözleme bunlardandır.

 

Sahurda ve İftarda Yapılmaması Gerekenler

 

  1. Sahur yaptıktan sonra hemen uyumamalıdır. 1-2 saat beklenmesi daha iyidir. Aksi takdirde kilo almamız daha kolay olabilir.
  2. İftar ve sahurda bol su tüketmeyi ihmal etmemelidir. Yeterince su içmemek sağlığımızı olumsuz etkileyecek, orucu rahat tutmamızı da önleyecektir.
  3. Her şeyi aynı anda yemeye çalışmamalıdır. Faydalı besinleri dengeli tüketmeli, abartılı davranmamalıdır. Örneğin 4 farklı sebze yemeğini aynı öğünde yemek; sırf bol protein almak için tavuk, et ve balığı beraber tüketmek tabii ki yanlış olacaktır.
  4. Her şeyden kendimizi mahrum etmek, sahur ve iftar sofrasından aç kalkmak da doğru değildir. Vücudumuza ihtiyacı olan besin öğelerini ve enerjiyi vermemiz; fakat bunu, zararlı gıdâlarla değil sağlıklı yiyeceklerle yapmamız gerekir.
  5. Ramazan boyu ara öğün yapmayı unutmamalıdır. İftar ile sahur arasındaki zamanda kuru yemiş, yoğurt, süt, meyve gibi şeyler atıştırılabilir. Hiç ara öğün yapmamak metabolizma hızını olumsuz etkiler.
  6. Yemekleri iyice çiğnemeden hızlı bir şekilde yemek de hatalıdır. Bu, sindirim sistemini yoracaktır.
  7. İftar yemeğinden hemen sonra meyveye veya tatlıya geçilmemelidir. Birkaç saat beklemek daha iyidir. Çünkü yemeğin ardından tatlı ya da meyve yemek daha çabuk kilo almaya sebebiyet verir.
  8. Yemekten 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüşe çıkmak faydalı olacaktır.
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.