İslamda Çevre Temizliği - Kadın Kolları | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

İslamda Çevre Temizliği

26.04.2021

İslam’da çevre temizliği konusuna büyük önem verilmiştir. Bedenimizin, giysilerimizin, namaz kılacağımız yerin temiz olmasına nasıl dikkat etmemiz gerekiyorsa; çevremizi temiz tutmaya da özen göstermemiz lâzımdır.

 

Çevre insanların hizmetine verilmiştir. İnsan kendisine verilen emâneti korumalı, sahip olduğu nîmetlerin değerini bilmelidir. Her şeyi dînimizin bildirdiği ölçüler dâhilinde kullanmalı, kıyâmet günü hesâba çekileceğini hiç unutmamalıdır. Bu yüzden parkları, ormanları, sokakları, caddeleri, göl, deniz ve akarsuları; özetle doğal çevreyi temiz tutmalı, korumalıdır.

 

Dinimizde Çevre Temizliğine Verilen Önem

 

İnsan sosyal bir varlık olduğundan dolayı diğer insanlarla bir arada yaşamak mecburiyetindedir. Bu da onlara karşı çeşitli hak ve sorumlulukları beraberinde getirir. Çevremizi temiz tutmak hem kendi sağlığımız için, hem de başkalarının sağlığı için çok önemlidir. Ancak çevre temizliğinnin sadece yerleri kirletmemekten ibâret olduğu zannedilmemelidir. Çevre temizliğine ağaçları boş yere kesmemek, çiçekleri gereksiz yere koparmamak, korna çalarak veya yüksek sesle müzik dinleyerek gürültü kirliliği yapmamak da dâhil edilebilir.

 

Müslüman, vücudunu, elbisesini ve evini temiz tuttuğu gibi; gittiği her yeri de temiz tutmaya gayret etmelidir. İslâmiyet’in zarâfetini, nezâhetini herkese göstermeli; çevresini temiz tutarak diğer insanlara örnek olmalıdır. Çevre temizliğinin dînî emirlerden biri olduğu unutulmamalıdır.

 

Dinimizde çevre temizliğinin önemi konusunda şunları da akıldan çıkarmamalıdır:

 

  1. Müslümanlık temizlik dînidir. (Deylemî)
  2. Namazın anahtarı temizliktir. (Tirmizî)
  3. Mü'min pis olmaz. (Buhârî)
  4. Temizlik imanın yarısıdır. (Müslim)
  5. Her şeyi iyi temizleyin! Temizlik imana, iman da Cennete götürür. (Taberânî)
  6. Şüphesiz ki Allah çokça tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever. (Bakara Sûresi, 222. âyet-i kerîme)
  7. İslamiyet’te çevre temizliğinin önemi ile ilgili bir başka hadîs-i şerîfte ‘Avlularınızı temizleyiniz.’ buyrulmuştur. (Riyâzüs-Sâlihîn) [Evlerin çevresini temizlemek gerektiği buradan anlaşılmaktadır.]
  8. Peygamber Efendimiz; halkın gölgelendikleri yerleri ve gelip geçtiği yolu kirleten kimselerin lânete uğradıklarını bildirmiştir. (‘Lânet lafzı yanlış anlaşılmamalıdır. Şartlarına uygun olarak tevbe eden kimseler affolur. Bu kişilerin lânete uğramış olarak vasfedilmelerinden, çevreyi böyle kirletmenin ne kadar kötü bir davranış olduğu anlaşılmalıdır.)
  9. Resûlullah Efendimiz mescidin duvarında tükürük görmüş, bir taş parçası kullanarak onu gidermiştir. Bu da İslamiyet’te çevre temizliği hususunun ne derece mühim olduğunun bir başka delîlidir. Yere tükürmek dahî kerih (çirkin) görülürken, bir Müslüman’ın çevreyi kirletmesi nasıl mümkün olabilir?

 

Çevre Temizliği İçin Neler Yapılmalıdır?

 

  1. Toplumun ortak kullanım alanları (kamu binâları, okullar, hastaneler, işyerleri, câmiler, çeşmeler, yollar vb.) temiz tutulmalıdır.
  2. Yerlere tükürmemeli, çöp atmamalıdır.
  3. Ormanlık alanlarda ateş yakarken dikkatli olunmalı, yangın çıkmasına yol açılmamalıdır.
  4. Denizleri kirletmemelidir. ‘Nasıl olsa dalga alıp götürür’ diyerek deniz suyunu atık maddelerle bulandırmaktan, böylece denizdeki canlılara zarar vermekten uzak durmalıdır.
  5. İslamiyet ve çevre temizliği birbirinden ayrı düşünülemez. Çevre temizliği insanlık vazîfeleri arasındadır. Bu kapsamda piknik ve dinlenme olarak kullanılan yerlerde def-i hâcet yapmaktan da sakınmak lâzımdır.
  6. İnsanlara eziyet verici bir şeyin yoldan kaldırılması sadaka olarak kabul edilmiştir. (Müslim) Bunun kapsamı son derece geniştir. Evdeki bacadan çıkan kirlerden yolda görülen bir dikene, araba egzozundan gürültüye, atılan çöplerden hayvan gübrelerine kadar, insanlara rahatsızlık veren her türlü şey ‘eziyet verici’ olarak nitelendirilebilir.
  7. İslam ve çevre temizliği birbiriyle yakın bir ilişki içindedir. Ancak bu, ‘gayr-i müslimlerin çevreyi temiz tutma sorumluluğu yoktur, bu sadece Müslümanları ilgilendirir’ gibi bir anlama gelmez. Çevreyi temiz tutmak herkesin görevidir. Nitekim atalarımız da ‘aslan yattığı yerden belli olur’ diye boşuna dememişlerdir. Yeryüzü tüm insanlık için bir yatak hükmündedir. İnsanın bu yatağı kirletmekten şiddetle sakınması gerekir. Çevre temizliği sadece insan sağlığı için değil; tüm canlıların hayatını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için bir zorunluluktur.
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.