Zeyd bin Halid el-Cühenî (r.a) Kimdir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Zeyd bin Halid el-Cühenî (r.a) Kimdir?

17.09.2025

Zeyd bin Halid el-Cühenî radıyallahu anh, İslam’ın ilk yıllarında iman eden ve hayatını Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e hizmetle geçiren seçkin sahabilerden biridir. Asıl adı Zeyd, künyesi Ebû Abdurrahman’dır. Soy olarak Cüheyne kabilesine mensup olup Medine’de yaşamıştır. Sahabiler arasında hem cesareti hem de Resûlullah’a bağlılığı ile tanınmıştır.

İslam tarihine baktığımızda, Zeyd bin Halid el-Cühenî’nin öne çıkan yönlerinden biri, önemli seferlere bizzat katılmasıdır. Hudeybiye Seferi’nde bulunmuş, Mekke’nin fethi sırasında ise kendi kabilesinin bayrağını taşımak gibi şerefli bir görev üstlenmiştir. Bu durum onun sadece dini bir şahsiyet değil, aynı zamanda cesur bir mücahit olduğunu da ortaya koymaktadır.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile yakın irtibatı sayesinde pek çok hadisi bizzat rivayet etmiştir. Onun naklettiği hadislerin sayısı 81’dir. Bu rivayetlerden beş tanesi üzerinde Buhârî ve Müslim ittifak etmiş, üç tanesi de yalnızca Müslim’in sahihlerinde yer bulmuştur. Hadis âlimleri, Zeyd bin Halid radıyallahu anh’ın rivayetlerini güvenilir kabul etmişlerdir. Böylece o, hadis ilminin önemli ravilerinden biri olarak İslam kültüründe yerini almıştır.

Hayatı boyunca ilim, cihad ve Resûlullah’a bağlılıkla geçen ömrü, hicretin 68. yılında son bulmuştur. Vefat ettiğinde 85 yaşındaydı. Kaynaklarda farklı bilgiler geçmekle birlikte, kabri hakkında Medine, Kûfe veya Mısır’da defnedildiği yönünde rivayetler bulunmaktadır. Bu ihtilaf, onun İslam’ın farklı bölgelerine hizmet eden bir sahabi olduğunun da işaretidir.

Zeyd bin Halid el-Cühenî radıyallahu anh, sadece yaşadığı dönemde değil, sonraki nesiller için de örnek gösterilen bir şahsiyet olmuştur. Onun hayatı, imanla geçen bir ömrün, Resûlullah’a bağlılığın ve ilme hizmet etmenin canlı bir örneğidir. Bugün dahi hadis kaynaklarında adı anıldığında, güvenilir bir ravi olarak hatırlanır.

Hz. İdris Kimdir? Hazreti İdris (A.s) Hayatı

Hz. Nuh Kimdir? Hazreti Nuh (A.s) Hayatı

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.