Kasas Suresi 24. Ayet Meali - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Kasas Suresi 24. Ayet Meali

10.02.2025

Kasas Suresi 24. Ayet, Hz. Musa'nın dua örneği olarak Kuran'da yer almaktadır. İnsanın hayatındaki zorluklar karşısında Allah'a yönelmesinin önemini vurgulayan bir rehber niteliğindedir. Hz. Musa'nın bu dua anı, onun hayatının en kritik dönemlerinden birine denk gelmektedir ve bize her zaman Allah'a muhtaç olduğumuzu, O'ndan istemeyi ihmal etmememiz gerektiğini hatırlatmaktadır. Ayet, kulların Allah'a olan derin bağlılıklarını ve samimi dualarının gücünü sergiler. İhtiyaç anında Allah'a yönelmenin, dileklerimizi ve ihtiyaçlarımızı samimi bir şekilde O'na arz etmenin önemini anlamamıza yardımcı olur. 

Kasas Suresi 24. Ayet Arapça Yazımı

فَسَقٰى لَهُمَا ثُمَّ تَوَلّٰٓى اِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ اِنّ۪ي لِمَٓا اَنْزَلْتَ اِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَق۪يرٌ

Kasas Suresi 24. Ayet Okunuşu

Fesekâ lehumâ śümme tevellâ ilâ-zzilli fekâle rabbi innî limâ enzelte ileyye min ḣayrin fakîr(un)

Kasas Suresi 24. Ayet Türkçe Meali

Bunun üzerine Mûsâ onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, "Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım" dedi.

Kasas Suresi 24. Ayet Tefsiri

Bu ayet, Hz. Musa'nın (a.s.) Mısır'dan kaçtıktan sonra Medyen'e vardığında yorgun ve aç bir durumda nasıl dua ettiğini anlatır. İsrailoğulları'nın zulmünden kaçarken, Medyen'de bir kuyunun başında Şuayb (a.s.)'ın kızı Safura'nın koyunlarını suladığı sırada Allah'a yaptığı duayı içeren bu ayet, zor zamanlarda insanların Allah'a yönelmesinin önemini vurgulamaktadır.

Bu duada Hz. Musa, Allah’tan her türlü hayrı istemektedir. Allah’tan yardım talep etmenin ve O’na yönelmenin önemini ortaya koyar. Hz. Musa’nın içten dilekleri, onun içtenliğini ve teslimiyetini yansıtır. Bu ayet, zorluklarla karşılaştığında Allah’a güvenmenin ve O’na dayanmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatır.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.