Adak Kurbanını Kim Yiyemez? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Adak Kurbanını Kim Yiyemez?

15.08.2024

Adak Kurbanını Kim Yiyemez?

Adak kurbanı, bireyler tarafından bir şeylerin gerçek olması amacıyla niyet edilmiş ve gerçekleştirilmiş kurban türüdür. Tamamen bireylerin mevcut niyetine bağlı olarak kesim işlemi gerçekleşir. Belirlenen niyetler kişilerin durumlarına göre farklılık gösterecektir. Adak kelime olarak Arapçada nezr kelimesi ile ifade edilmektedir. Kelime anlamı ise vaat olarak edilen durumun gerçekleşmesi anlamına gelmektedir.

Adak kurbanı konusu genel olarak dinen mükellef bir durum değildir. Fakat adak sözü verildiği takdirde Allah'a bir söz verilmiş olduğundan dolayı farz ya da vacip olarak kabul edildiği bilinmektedir. İslam dininin yanı sıra farklı dinlerde adak konusuna rastlanılmaktadır. Fakat günümüzde yapılan hatalardan birisi adak ve akika kurbanı ile karışabilmektedir. Adak kesen kişiler tarafından en çok merak edilen konu adak kurbanını kimler yiyemez  oluyor.

Adak Kurbanını Kimler Yiyebilir, Kimler Yiyemez?

 Adak kurbanı kesildiği takdirde adak kurbanını yemeyecek ilk kişi kesen kişi ve ailesidir. Yani ailesine ve nesil üyelerine uygun düşmemektedir. Aynı zamanda genel olarak maddi durumu yerinde olan kişiler için adak yemek uygun olmamaktadır.

 Diğer bir konu olan adak kurbanını kimler yiyebilir konusunda ise adak kurbağanın tamamen şükür amacıyla kesilen bir ibadet olduğu için ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi uygun olacaktır. Aile içerisinde bulunan bir kişi adak etinden yer ise bu doğrultuda ise mevcut bedelini mutlaka durumu olmayan birine vermesi gerekecektir. Adak eti kesildikten sonra mevcut tercihe bağlı olarak pay edilip yoksul kişilere de dağıtılabilmektedir. Aynı zamanda ise toplu bir yemek yapılarak yoksul kişilere yemek şeklinde dağıtmak da uygun olacaktır. Adak kurbanı kesildikten sonra herhangi bir dağıtım pay gibi kurallar bulunmamaktadır. Dağıtım tamamen hayvanın etine bağlı olarak farklılık gösterecektir.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Eşarilik Nedir?
    Eş'ârîlik, ya da Eş'ârîyye, islamın içinde önemli bir teoloji ekolü olarak ortaya çıkmış ve sunni düşünce geleneğinde önemli bir yer edinmiştir. İikadi mezheplerden biri olan Eş'ârilik, İslam düşünce tarihinde akaid ve kelam alanlarında derin izler bırakmıştır.
  • Ahlak Nedir?
    Ahlak kavramı, Arapça kökenli olup "hulk" sözcüğünden gelmektedir ve "huy" anlamına gelir. Arapça dilinde ahlak-ı hamide ve ahlak-ı hasene iyi ahlak anlamında kullanılırken, ahlak-ı zemime ve ahlak-ı seyyie ise kötü ahlak olarak tanımlanmaktadır
  • İmamiyye Nedir?
    İmamiyye, Şiilik meşrebi içinde önemli bir yere sahip olan, tarikat ve mezheplerin ortak bazı inanç prensiplerini barındıran bir ekoldür. İslam düşünce tarihinde itikatlarını tanımalama için belirli temel prensipler kullanılan fıkıh anlayışına sahiptir. İmamiyye ekolünün temel dayanak noktalarından biri, hiç şüphesiz Hz. Ali ve Hz. Hüseyin'in İslam toplumundaki konumları ve imamet hakkına dair görüşleridir.
  • Maturidilik Nedir?
    Maturidilik, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan itikadi bir mezheptir. Bu mezhep, Ebu Mansur el-Maturidi tarafından kurulmuş olup, matüridi'nin kurduğu hanefi mezhebi'nin kurucusu olarak kabul edilir. Maturidilik, 10. yüzyılda Orta Asya'da ortaya çıkmış ve zamanla İslam dünyasının büyük bir kısmında yaygınlaşmıştır. İmam-ı A'zam düşüncesi takip eden Maturidilik, iman konularında Ebu Hanife'nin metodolojisini benimsemiş ve geliştirmiştir. Bu mezhep, dini meseleleri anlamada ve açıklamada naklin yanında akla önemli yer veren islam dini itikad mezhebidir. Maturidilik, inanç esaslarını belirlerken vahiy ve aklın birlikte kullanılması gerektiğini savunur. Maturidilik, özellikle Türk dünyasında geniş kabul görmüş ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde resmi mezhep olarak benimsenmiştir.
  • Peygamberimize Karşı Vazifelerimiz Nelerdir?
    İslam inancında, Allah’a olan bağlılık kadar O’nun elçisi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) duyulan sevgi ve itaat de büyük önem taşır. Kur’an-ı Kerim’de bu konu şu şekilde açıkça belirtilir: