Sadaka-i Cariye Nedir? - Yetim Yardımı | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Sadaka-i Cariye Nedir?

19.02.2024

Sadaka-i Cariye, İslam dininde bir ibadet çeşidi olarak kabul edilir. Bu ibadet, öldükten sonra insanların sevap kazanmaya devam etmelerini sağlayan önemli bir ameldir. Ölen bir kişinin geride bıraktığı hayır işleri ve sürekli olarak sevap yazılmasına vesile olan bir ibadet türüdür. İslam alimleri tarafından da açıklanan bu kavram, özellikle insanların öldükten sonra amel defterlerine sevap yazılmasını sağlayarak onların ahirette de ödüllendirilmesini hedefler.

Kişilerin hayır işleri yaparak, sadaka ve zekat gibi yardımlarda bulunarak ve insanlara yardım ederek sadaka-i cariye kazanabilirler. Bu sayede, öldükten sonra bile sevap kazanmaya devam edebilirler. Sadaka-i Cariye, insanların dünya hayatlarında yapacakları iyiliklerin ötesinde, ölümlerinin ardından da sevap kazanmalarını sağlar.
Bu ibadet türü, insanların sürekli olarak ibadet etmelerine ve hayır işleri yapmalarına vesile olur. Sadaka-i Cariye'nin önemi ve etkisi, İslam inancına göre kişilerin öldükten sonra dahi sevap kazanmalarını sağlayarak onların ahirette de mükafatlandırılmasını sağlar. 

 

Sadaka-i Cariye Nedir?

Sadaka-i cariye, Müslümanlığın özüne dayanan bir kavramdır. Ölümden sonra insanların sevap kazanmalarını sağlayan ibadetlerin en büyüğü olarak aktarılmakta. Kişi, hayattayken yaptığı iyiliklerin sevaplarını ölümden sonra da kazanabilmek için bu tür ibadetleri yapabilir. Bu sayede, ölen bir kişiye yapılan yardımların sevabı, onun ruhu için bir nevi vesile olur. Sadaka-i cariye, hayır işlerinin sürekli ve kalıcı olmasını sağlar. 

 

Sadaka-i Cariye Çeşitleri

Sadaka-i Cariye Çeşitleri, köprü, yol, cami, çeşme, vakıf, medrese gibi yapılar üzerine yapılan bağışları ifade etmektedir. Bu yapılar, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek ve ibadetin çeşitli yolları olarak kabul edilir. 

 

Sadaka-i Cariye Hadisi

Sadaka-i Cariye Hadisi, birçok mevcut olan ve Müslümanların ortaklaşarak yerine getirebilecekleri maddelerinden biridir. Bu hadis, bireylerin maddi olarak yardıma ihtiyacı olanlara destek olmalarını teşvik etmektedir. Bu yardımların karşılığında ise insanların manen etkilenmeyeceği vurgulanmaktadır. Yani, yardım edenler maddi olarak destek verdiklerinde zarar görmeyecekleri gibi, manevi olarak da bu eylemden etkilenmezler. 

 

 

  • Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle dedi: "Hiçbirinizin ömrü, dünyada yaptığı işlerinin karşılığını görmesinden daha hayırlı değildir. Bu nedenle (iyilik yapın ve) sürekli hayır kurumu oluşturun, ilim edinin, salih evlat yetiştirin (ve miras bırakın) ve bu (iyi işler) sizin ardınızdan devam etsin." (İbn Mâce, Zühd, 32) 

  • Ölüm anında insanların amel defterleri kapanır, fakat sadaka veren, iyi evlat yetiştiren ve bilgi bırakan insanların defterleri kapanmaz.

Sadaka-i Cariye Hadisi

Sadaka-i cariye hadisi, Allah Teala'nın rızası için verilen sadakanın yedi yüz misliyle mükafatlandırılacağını bildirdiği hadistir. Bu hadis, insanların Allah'ın izniyle yaptıkları yardımların karşılıksız kalmayacağını ve Allah'ın cömertliğiyle verenleri bolca ödüllendireceğini vurgulamaktadır. 

(Bakara. 2/261) Bu nedenle, her Müslüman, kıyametin gelmesine kadar sürecek olan bir sadaka-i câriye oluşturma çabası içinde bulunmalıdır. 

 

Sadaka-i Cariye Maddi Durumu Olmayan Kişiler de Yapabilir Mi?

Sadaka-i Cariye, İslam'ın farz kıldığı ibadetler arasında yer almadığı için, maddi durumu olmayan kişiler de bu ibadeti gerçekleştirebilirler. Zorunlu olmamasına rağmen, bu tür ibadetin maddelerini yerine getirebilmek için birkaç kişi ortak olabilir.

 

Sadaka-i Cariye Kimlere Verilir?

Ölmüş bir insanın adına yakınları tarafından yapılan hayır işlerini kapsar. Ölen kişinin yakınları, onun adına sürekli dua etmeli, Kuran okutmalı ve farklı hayır işleri yapmalıdır. Bu hayır işlerinden biri de sadaka-i cariye olarak kabul edilir. Sadaka-i cariye, ölen kişinin ruhu için yapılan ve sürekli devam eden bir hayır işidir. Bu, ölen kişinin adına çeşme yapmak, yol veya köprü inşa etmek gibi kalıcı ve sürekli yardım hizmetleri olabilir. Ölen kişinin adına yapılan bu hayır işleri, kişinin ölümünden sonra da devam ettiği için, bu eylemler sadaka-i cariye olarak kabul edilir. 

 
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.