İftar Duası Nasıl Yapılır? - Ramazan | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

İftar Duası Nasıl Yapılır?

21.10.2024

Ramazan ayı, müslümanlar için hem manevi bir arınma hem de toplumsal dayanışma dönemidir. Kutsal ay boyunca oruç tutan müslümanlar, güneşin batmasıyla birlikte oruçlarını açmak için sabırsızlanır. İftar vakti geldiğinde, oruç açılırken dua etmek sünnettir. İftar duası, sadece bir adet değildir; bu süreçte yapılan dualar, kişinin niyetine ve ruh haline göre çeşitlilik gösterebilir. Ancak, tüm bu duaların ortak bir amacı vardır: Allah'a şükür barındırmak. Ramazan sofrasında edilen dua, iftar duası olarak adlandırılmakta ve bu özel an, topluca yapılan dualarla daha da anlam kazanır.

 

Hz. Muhammed (s.a.v.) iftar duasının kabul olunacağını ifade etmiştir.

Üç kişinin duaları asla geri çevrilmez: Oruçlu birinin iftar anına kadar yaptığı dua, adil bir devlet başkanının duası ve mazlumun duası. Allah, mazlumun duasını gökyüzüne yükseltir, o dua için semanın kapılarını açar ve 'İzzetime yemin ederim ki, belirli bir süre içinde mutlaka sana yardım edeceğim' der.

 

İftar Duası

Okunuşu

Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme’l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü.

Anlamı

Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana iman ettim ve sana dayandım. Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım ve yarınki ramazan orucuna da niyet ettim. Geçmişteki ve gelecekteki günahlarımı affet!

 
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.