Veccehtü Duası - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Veccehtü Duası

12.09.2024

Veccehtü Duası

Veccehtü namazda okunabilen bir duadır ve İslam alemi mezheplere ayrıldığından herkes bu duayı okuyamaz. Ancak bu dua Şafi mezhebinden olanlar tarafından okunur ve genellikle namaza ilk başladıkları zaman bu duayı okurlar. Şafi mezhebi aynı zamanda bu duayı sadece namazda değil her zaman okuyabilir.  Şafi mezhebinden olmayanlar ise veccehtü yerine başka bir dua okumaktadırlar. Örneğin; Hanefi mezhebinden olan biri veccehtü yerine Subhaneke duasını okuyabilmektedir. Fakat namazda akla dua gelmemesi gibi acil durumlarda Hanefilerde bu duayı okuyabilmektedir.

Bu duanın birçok fazileti vardır. Bu dua, niyetin ve ibadete yönelişin bir ifadesidir ve Allah'a tam bir teslimiyeti ve O'na yönelmeyi simgeler. Veccehtü duasının önemi, Müslümanın hem kalben hem de zihnen Allah'a yönelmelerini sağlamasında yatmaktadır. Manasındaki derin bir teslimiyet ve kulluk bilinci kişiye fayda sağlar ve genellikle kötülüklerden korunmak için sık sık okunmalıdır. Bu duayı okumak kişiye huzur vermektedir. Veccehtü duası, namazın manevi değerini artıran ve kişinin Allah'a olan teslimiyetini pekiştiren önemli bir duadır. Müslümanlar için bu duayı içtenlikle okumak, namazlarını daha bilinçli ve huşu içinde kılmalarına yardımcı olur.

Veccehtü Duası Okunuşu ve Anlamı

Bu dua namazda okunmaktadır ve Arapça okunuşu şu şekildedir;

" Veccehtü, vechiye lillezi fetara’s semavati ve’l-arda hanifen muslimen ve ma ene minel-müşriken. inne salatı ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi Rabbil-alemin. La şerike lehu ve bizalike umirte ve ene minel müslimin."

Türkçe Meali ise şu şekildedir;

 "Şüphesiz ki, ben yüzümü bir muvahhit olarak o yerleri ve gökleri yaratmış olan Allah'a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Şüphesiz ki benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, hiçbir ortağı olmayan alemlerin Rabbi olan Allah içindir. Senin ortağın yok. Ben ancak bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım."

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.