Tövbe Zikirleri Nelerdir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Tövbe Zikirleri Nelerdir?

23.01.2025

Tövbe zikirleri, İslam inancında önemli bir yere sahip olan dua ve zikirler arasında yer alır. Tövbe duası olarak da bilinen istiğfar duası işlenen günahlar, zina ve hatalardan dolayı Allah'tan bağışlanma dilemek için okunur. Müslümanlar, duaları okuyarak Yüce Allah'tan affedilme talep eder ve manevi bir arınma sürecine girer. Tövbe, Tevbe veya Tevbei İstiğfar duası, özellikle namazlardan sonra kandillerde ya da kutsal gecelerde sıkça anılır. Duanın amacı, kişinin işlediği günahlar için pişmanlık hissetmesi ve Allah'tan bağışlanma istemesidir. Günümüzde, manevi arayış içinde olan birçok kişi tövbe zikirlerini bir rehber olarak kullanarak iç huzurlarını ve Allah ile olan ilişkilerini güçlendirmeyi hedefler. 

Tövbe Duası Arapça Okunuşu

Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm.

Tövbe Duası Türkçe Anlamı

Ya Rabbi! Şu ana kadar, elimle, dilimle, gözümle, kulağımla, ayağımla ve tüm bunlarla, bilerek ya da bilmeyerek işlediğim her türlü günah ve hata için tövbe ettim, pişmanlık duyuyorum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur ne şekilde olursa olsun, hepsine tövbe ettim ve derin bir pişmanlık hissediyorum. Bir daha bu hataları yapmamaya kararlıyım ve buna azmettim. Bu tövbeimi kabul buyur, yâ Rabbi. Nefsimin arzularına kapılmayı ve şeytana uymayı bırakıp, aynı günahları bir daha işlememe fırsat verme, yâ Rabbi. Yeniden iman ediyor ve itiraf ediyorum ki, peygamberlerin ilki Âdem Aleyhisselâm, sonuncusu ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır; bu iki peygamber arasında gelen tüm peygamberlere inandım, iman ettim; hepsi gerçektir. Tüm peygamberlere, onlara indirilen İlâhi kitaplara ve içindeki emirlerine kesin olarak iman ettim; bunu dilimle ifade ediyor, kalbimle tasdik ediyorum. En son kitabın Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son peygamberin Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm olduğuna bir kez daha iman ve itiraf ediyorum.

Tövbe Zikirleri 

Tövbeler ve istiğfar duaları, günahlarımızın ve hatalarımızın affedilmesi için Allah'a yönelmemizin bir göstergesidir. İstiğfar, yalnızca dil ile gerçekleştirilen bir eylem değil aynı zamanda kalpten gelen bir özür dileme biçimidir. Peygamber Efendimiz (SAV), bir Hadis-i şerifte, “İstiğfara devam edenleri, çok yapanları Allahü teâlâ, sıkıntılardan kurtarır ve beklemedikleri yerden rızıklandırır” diyerek istiğfarın önemini belirtmiştir.  Kuran ayetleri ve hadislerde dua etme konusunda teşvik bulunmaktadır. Dua, kişinin manevi olarak kendini yeniden canlandırması ve ruhsal bir dinginlik bulması için bir araç olarak işlev görmektedir. Her bir tevbe ve istiğfar duası, ruhu arındırmakta ve insanı daha iyi bir birey olma yolunda yönlendirmektedir. Bu çerçevede, günahlarımızdan kurtulmak ve Allah'ın rahmetine erişmek için bu duaların düzenli olarak yapılması son derece önemlidir. 

Tövbe Nasıl Edilir?

Tövbe, kişinin Allah'a yönelerek günahlarından kurtulma arzusunu dile getirir. Tövbenin kabul olabilmesi için, öncelikle işlenen günahın bırakılması gerekir. Kişinin kalbinde bir değişim yaşaması ve yaptığı yanlışları bir daha yapmamaya dair bir irade göstermesi demektir. Başka bir önemli aşama, işlenen günahlardan dolayı duyulan pişmanlıktır. Bu pişmanlık, bireyin içindeki yoğun bir rahatsızlıkla birleşerek, onu daha iyi bir birey olmaya teşvik eder. Günahı bir daha işlememeye karar vermek ve buna dair söz vermek ise bu sürecin sürekliliğini garanti altına alır. Eğer işlenen günah, başkalarının haklarıyla alakalıysa, bu durumda hak sahibiyle barışmak gereklidir. En sonunda bu adımların tamamlanmasının ardından Allah'tan bağışlanma istemek önemlidir.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.