Tilavet Secdesi Nedir? Nasıl Yapılır? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Tilavet Secdesi Nedir? Nasıl Yapılır?

31.01.2025

Tilavet Secdesi, İslam dininde önemli bir ibadet unsuru olarak kabul edilen ve Kur’ân-ı Kerim'de yer alan secde ayetlerinin okunması durumunda yapılması gereken bir secde türüdür. Müslümanlar arasında derin bir manevi bağ oluşturur ve Allah'a olan teslimiyetin bir göstergesi olarak değerlendirilir. Tilavet Secdesi'nin farz olduğuna dair birçok delil bulunmaktadır. Bunlardan biri, Abdullah bin Ömer (r.a) tarafından aktarılan bir hadis-i şeriftir: “Peygamber (s.a.v) Kur’ân okurken içinde secde ayeti bulunan bir sûreye ulaştığında secde ederdi.” 

Tilavet Secdesi'nin icrası sırasında cemaatin yoğunluğu o kadar artardı ki, Peygamber Efendimizin (s.a.v) etrafında bulunan sahabeler secde yapmak için yer bulmakta zorluk çekerdi. Resûlullah (s.a.v) bu ibadetin şeytan üzerindeki etkisine dair şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu secde ayetini okuduğunda secde ederse, şeytan ağlayarak oradan uzaklaşır ve şöyle der: Eyvah! Ademoğlu secde etme emri aldı, secde etti; ona cennet var. Ben de secde etmekle emrolundum ama isyan ettim; bana da ateş var!” Kur’an-ı Kerim’deki secde ayetlerinden birinin okunması halinde secde etmenin gerekliliği konusunda Müslümanlar arasında ortak bir görüş bulunmaktadır. Müslümanlar, Tilavet Secdesi’ni yerine getirerek Allah’a olan kulluk ve bağlılıklarını yenilerken, aynı zamanda ruhsal bir tatmin de elde ederler. 

Namazın Dışında ve Namazda Tilavet Secdesi Nasıl Yapılır?

Kur'an-ı Kerim okunurken secde ayetlerini okuyan veya dinleyen bir bireyin tilavet secdesi yapması zorunludur. Eğer secde ayetini okuyan kişi namazda değilse ayeti okuduktan hemen sonra ya da sonrasında secde edebilir.  Namaz kılan bir birey, namaz sırasında secde âyeti okuduğunda, âyetten sonra üç âyetten fazla okumayı planlamıyorsa ve rükûya eğilecekse, tilavet secdesi niyetiyle rükûya geçer. Bu durumda gerçekleştirdiği rükû, aynı zamanda tilavet secdesi olarak kabul edilir. kişi, namazının bir bölümünü yerine getirmiş olur ve Kur’an’a olan saygısını göstermiş olur. Eğer kişi üç âyetten fazla okumayı düşünüyorsa, tilavet secdesi niyetiyle doğrudan secdeye gider. Tek bir seferde secde yaptıktan sonra ayağa kalkarak okumaya devam eder. 

Tilavet secdesi, namaz olmasa bile; abdest almak, kıbleye yönelmek, niyet etmek ve avret yerlerini örtmek gibi namaz için gerekli olan şartlar, tilavet secdesi için de geçerlidir. Fakat, tilavet secdesi esnasında iftitah tekbiri almak sünnettir. Tilavet secdesi yapacak olan kişi ellerini kaldırmadan doğrudan ‘Allahu ekber’ diyerek bir defa secde etmelidir. 

Sübhane Rabbiye’l-alâ dedikten sonra tekrar "Allahu ekber" diyerek secdeden kalkar. Bu şekilde tilavet secdesi sona ermiş olur. Yani, tilavet secdesinin ardından teşehhüt kadar oturmak ve selam vermek zorunlu değildir. Tilavet secdesini gerektiren ayetleri dinleyen kişinin hemen secde yapma imkanı yoksa, "Semi'nâ ve eta'nâ ğufrâneke Rabbena ve ileyke'l-masîr" demesi önerilir. O anda yapamadığı secdeyi daha sonra gerçekleştirmesi de mümkündür.

Secde Ayetleri Nelerdir?

Kur'an-ı Kerim'de bulunan secde ayetlerinin sayısı toplamda 14'tür.

  • Alak suresinin 19

  • İnşikâk suresinin 21

  • Necm suresinin 62

  • Secde suresinin 15

  • Fussılet suresinin 37

  • Furkan suresinin 60

  • Neml suresinin 25

  • Hac suresinin 18

  • Sâd suresinin 24

  • Meryem suresinin 58

  • İsra suresinin 107

  • Nahl suresinin 49

  •  Ra’d suresinin 15

  •  A’râf suresinin 206

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.