Tekne Orucu Nedir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Tekne Orucu Nedir?

20.11.2024

Tekne orucu, aslında Arapça kökenli bir terim olan "tenkiye" ile ilişkilidir. Zamanla dilin gelişmesi neticesinde "tekne" şeklinde anılmaya başlamıştır. Tenkiye kelimesi, kimliklemek anlamına gelirç. Tekne orucu, yaşı küçük olan bireyler için gün içinde belirli saatlerde gerçekleştirilen bir ibadet biçimidir. Tekne orucunun, bireyin manevi gelişimine öz disiplinine ve toplumsal bağlarına katkı sağladığı düşünülmektedir. Özellikle genç bireyler arasında yaygın olan, aynı zamanda dini ve kültürel bir ritüel olarak da değerlendirilmektedir.

Tekne Orucu Nasıl Tutulur?

Tekne orucu tutmak için belirli bir yaşa gelinmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, tekne orucunu tutmak için belirli bir olgunluğa erişmiş olmaları önemlidir. Kız ve erkek çocukları tekne orucu tutabililirler ve bu süreçte onlara rehberlik etmek, ibadetin anlamını kavramalarına yardımcı olur.

Tekne orucunu tutan çocuklar için sahur ve iftar zamanları oruç tutma deneyiminin önemli bir parçasıdır. Sahur yapan çocuklar, büyükler gibi hazırlık yaparak oruca başlamanın mutluluğunu yaşarlar. Sahura kalkması ve niyet etmesi onları daha mutlu edecektir; bu, dini bir sorumluluğun bilincinde olmalarını sağlarken, aynı zamanda aile bağlarını güçlendirir. Çocukların iftar saati ve sahur vakti gibi kavramlara tekne orucu ile aşina olmaları onları ilerideki ibadetlerine hazırlamak adına büyük bir katkı sağlar. Çocukların tekne orucu deneyimi sadece dini görev olarak değil aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunan bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Büyüyünce daha kolay oruç tutacaktır anlayışı çocukların bu süreci olumlu bir şekilde deneyimlemeleri için önemlidir. Böylece, gelecekteki ibadetlerine daha hazırlıklı ve bilinçli bir şekilde yaklaşacaklardır.

Tekne Orucu Kaç Yaşına Kadar Tutulur?

Tekne orucunun yaş sınırı her birey için değişkenlik göstermektedir. Ergenlik döneminin başlangıcı ve bireylerin fiziksel yapılarındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Kız çocuklarında ergenlik dönemi, genellikle adet döngüsünün başlamasıyla tanımlanırken, erkek çocuklarında bu dönem, rüya görme ve meni boşalması ile kendini göstermektedir.

Bu farklılıklar, her bireyin ergenlik döneminin gelişim hızının çeşitlilik göstermesiyle doğrudan ilişkilidir. Genel olarak, çocuklar ortalama 10-15 yaş aralığında ergenlik dönemine adım atarlar; ancak bu yaş aralığı bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bir çocuğun tekne orucu tutmaya başlaması ergenlik dönemine geçişi ile yakından bağlantılıdır.

Tekne orucu ortalama olarak 15 yaşına veya ergenlik sürecinin başlangıcına kadar tutulabilir. Ailelerin, çocuklarının gelişim süreçlerini dikkatle takip etmeleri ve bu süreçte onların inanç ve ibadetlerine saygı göstermeleri sağlıklı bir dinî eğitim açısından büyük önem taşımaktadır.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.