Teheccüd Vakti - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Teheccüd Vakti

28.08.2024

Teheccüd Vakti

Teheccüd vakti, Müslümanların gece namazını kıldığı süreyi ifade eder. Bu namaz yatsı namazı ile sabah namazı arasındaki süre içerisinde kılınır. Fakat kişinin yatsı namazı ile sabah namazı arasındaki zamanın 2/3’ü kadar uyuması gerekir. Sabah namazına kalan 1/3 oranındaki sürede de teheccüd namazının kılınması gerekir.

Gece kalkıp kılınan bu namazın faziletleri oldukça geniştir. Hz. Muhammedîn bildirdiğine göre bu namaz, farz namazlardan sonra kılınan en faziletli namazdır. Bu namazı kılanların kötülüklerden ve günahlardan korunacağı bildirilmiştir. Teheccüd namazı iki ile on iki rekat arasında kılınabilmektedir. Tavsiye edilen ise bu namazın 2 ile 12 arasındaki çiftli sayılardır.

Teheccüd Namazı Nasıl Kılınır?

Teheccüd namazı, yatsı namazı kılındıktan sonra kılınan nafile bir namazdır. Kişinin bu namazı kılabilmesi için yatsı namazından sonra bir süre uyuması gerekir. Bu namaz yatsı namazından sonra uyuyup kalktıktan sonra kılınan bir namazdır. Teheccüd namazının kılmak için bazı gereklilikler bulunmakla beraber bu namazın nasıl kılınacağı da merak edilen konulardan biridir. Teheccüd namazı nasıl kılınır? sorusuna karşılık olarak bu namazın şu şekilde kılındığı söylenebilir;

  • Teheccüd namazı kılmak için öncelikle niyet edilir.
  • İki ile on iki rekat arasındaki çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmekle beraber dileyenler daha fazla da kılabilmektedir.
  • Teheccüd namazını kılanların iki rekatta bir selam vermesi daha faziletlidir. Ancak dört rekatta bir de selam verilebilir.
  • Dört olarak kılındığı zamanda ikinci rekattan sonra oturuşa geçildiğinde Ettehiyyatü ve Salli- Barik okunur.
  • Üçüncü rekat için kıyama geçildiğinde ise sırası ile Besmele, Sübhaneke, Fatiha Suresi okunur.
  • İki rekattan fazla olarak kılındığında konuşma, yeme ve içme gibi namaza aykırı davranışlarda bulunulmadığı müddetçe tekrardan niyet etmeye gerek yoktur.

 

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.