Teheccüd Namazı Ne Zaman Kılınır? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Teheccüd Namazı Ne Zaman Kılınır?

17.09.2024

Teheccüd Namazı Ne Zaman Kılınır?

Gece namazı olan teheccüd yatsı namazından sonra kılınır. Teheccüd namazı ne zaman kılınır? sorusuna cevap vermek gerekirse, genellikle en çok tercih edilen gece yarısından sonra kılınması daha uygundur. Sabah imsak vaktine kadar kılınabilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), Sahih-i Müslim’de Ebû Hureyre (r.a)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, teheccüd namazının en faziletli vakti için şöyle demiştir;

“Farz namazdan sonra en faziletli namaz gece namazıdır. Geceyi iki kısma bölersek son kısmı namaz için en faziletli vakit. Eğer geceyi üçe bölersek ortası en faziletli vakit.” (Tecrid-i Sarih Terc. IV) Kaç Rekattır? Sorusuna cevap vermemiz gerekirse, 2 rekat, 4 rekat, 8 rekat veya 12 rekat olarak kılınabilir. Her iki rekatta bir selam verilmesi alimler tarafından daha uygun görülmüş.

Teheccüd Namazı Fazileti

Teheccüd namazı, gece vaktinin manevi olarak özel ve değerli olduğu bir zaman diliminde yapılan bir ibadettir. Bu namazı kılmak, kişisel olarak manevi bir gelişim sağlarken, toplumsal huzur ve barışı da destekler. Teheccüd namazı, Peygamber Muhammed (s.a.v) tarafından düzenli olarak kılınmış ve Müslümanlara bu namazı kılmaları tavsiye edilmiştir.

Peygamber Efendimiz’in teheccüd namazı fazileti ve bu namazı teşvik etmesi, onun faziletinin bir göstergesidir. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim geceleyin uyanırsa, ailesini de uyandırır ve iki rek'at namaz kılarlarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ile kadınlardandır.” (Ebû Dâvûd, Tefrî‘u ebvâbi’l-vitr, 13 [1451]; Tatavvu‘, 18 [1309]). Başka bir hadiste ise; “Farz namazlarıdan sonra en faziletli olan gece namazı sayılmaktadır” buyrulmuş olması, gece kılınan nâfile namazlarının gündüz kılınan namazlardan daha faziletli olduğuna işaret ediyor.

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.