Şevval Ayı Nedir? Şevval Ayı Faziletleri ve Orucu - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Şevval Ayı Nedir? Şevval Ayı Faziletleri ve Orucu

13.11.2024

Şevval Ayı, İslam takviminde önemli bir yere sahip olan ve hicri takvim olarak da bilinen bir aydır. İslam’ın başlangıcı olarak kabul edilen, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) Mekke’den Medine’ye hicret ettiği tarih olan 622 miladi takvimdeki olayla doğrudan ilişkilidir. Şevval, aynı zamanda Ramazan Ayı’ndan sonra gelen ilk aydır ve Müslümanlar için manevi bir yenilenme ve toplumsal dayanışma dönemini simgeler. Özellikle Ramazan orucunun ardından nafile oruçlar tutmak dini vecibeleri yerine getirmek ve toplumsal dayanışmayı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. İslam toplumu için manevi bir derinlik taşıyan Şevval Ayı, bireylerin kendilerini ruhsal olarak yenilemeleri ve toplumsal ilişkilerini güçlendirmeleri adına önemli fırsatlar sunmaktadır. 

Şevval Ayı Nedir?

Şevval ayı, İslami takvimde yer alan ve Ramazan ayından sonra gelen, Zilkalde ayından önceki dönemi kapsayan 10. aydır. Şevval kelimesi, köken olarak şevl kökünden türemiştir; bu kök, "yukarı kalkmak", "yükselmek" ve "kaldırmak" anlamlarını taşımaktadır.  Şevval ayı, Müslümanlar için önemli ibadetlerin ve geleneklerin yaşandığı bir zamandır. Ramazan ayında tutulan oruçların ardından, Şevval ayında altı gün oruç tutulması teşvik edilmektedir. Ayrıca, bu ayda, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemi vurgulanır. 

Şevval Ayı 2025 Ne Zaman Başlıyor?

2025 yılı Şevval ayı, İslam takviminde Ramazan ayının sona ermesiyle, Ramazan Bayramı'nın ilk günü olan 30 Mart 2025 Pazar günü başlayacaktır. Şevval ayı, oruç tutma geleneği açısından da önemli bir anlam taşımaktadır; zira bu ayda, bayram sonrası altı gün oruç tutmanın fazileti hakkında çeşitli hadisler mevcuttur. Şevval ayının sona ermesi ise 29 Nisan 2025 Salı günü gerçekleşecektir.

Şevval Ayı'nın Önemi Nedir?

Şevval ayı, İslam takviminde mühim bir öneme sahip olup, inananlar için çeşitli ruhsal ve dini manalar içeren bir dönemdir. Kur’ân-ı Kerîm’in inzal edilmeye başlandığı ve birçok fazileti barındıran mübarek Ramazan ayı, özellikle bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilen Kadîr Gecesi ile birlikte, Müslümanların ibadet ve dualarını yoğunlaştırdığı bir zaman dilimini teşkil etmektedir. Ramazan ayının ardından gelen Ramazan Bayramı, toplumda sevgi, kardeşlik ve paylaşma duygularını pekiştirerek Müslümanların mutluluklarını artırmaktadır. Bununla birlikte, bu sevinç Şevval ayı ile devam etmektedir; zira bu ay, ibadetlerin ve manevi olgunlaşmanın sürdürülmesi açısından bir fırsat sunmaktadır.

Şevval ayı, oruç tutma hususunda müstesna bir öneme sahiptir. Müslümanların, bu ayda oruç da dâhil olmak üzere yoğun bir ibadet çabası içerisine girmeleri gerekmektedir. Rehavete kapılmaksızın, farz ibadetlerin yanı sıra nafile ibadetlerin de icra edilmesi, bu ayın manevi atmosferini derinleştirmeye katkıda bulunacaktır. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) tavsiyesi doğrultusunda bu ayda altı gün oruç tutulmasının, bireyin Ramazan ayında tutmuş olduğu oruçların sevabını kat kat artıracağına dair bir inanç bulunmaktadır. 

Şevval Ayı'nda Oruç Tutmanın Faziletleri

İslam kültüründe oruç tutmanın manevi boyutları son derece derin anlamlar içermektedir. Şevval ayının fazileti, bu bağlamda müminler için mühim bir fırsat sunmaktadır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından ifade edilen bir hadis, bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Allah Resulü (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Kim Ramazan orucunu tutar ve bayramdan sonraki altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, senenin tamamının orucu olmuş olur.” Bu hadisten hareketle, Ramazan ayında tutulan oruçların ardından Şevval ayında oruç tutmanın faziletleri, bireyin Allah’a olan bağlılığını pekiştirmenin yanı sıra, kendisi ve çevresi için hayırlı amellerin artmasına da katkı sağlamaktadır.

Oruç, sabır ve irade gücünü geliştirmek suretiyle bireylerin kendileriyle yüzleşmelerine ve içsel huzurlarını bulmalarına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, bu süreçte gerçekleştirilen her bir hayırlı eylem, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in hadislerinde ifade edildiği üzere, kişiye on kat sevap kazandırmaktadır. Bu ayda yerine getirilecek olan oruç, yalnızca bireysel bir ibadet olarak değil, aynı zamanda toplumsal fayda sağlayacak bir eylem olarak da değerlendirilmelidir. 

Şevval Ayı Orucu Nasıl Niyet Edilir?

Şevval ayı orucu niyeti, "Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için oruç tutmaya" veya "Niyet ettim Allah (c.c.) rızası için Şevval orucu tutmaya" şeklinde yapılabilir. Oruç, Şevval ayı içerisinde peş peşe veya ara verilerek tutulabilir. Şevval orucunun hükmü, Ramazan orucunun ardından gelen bir fazilet olarak değerlendirilmektedir. Şevval ayı orucu fazileti ve sevabı oldukça büyüktür; orucu tutanlar, eğer altı gün boyunca devam ederlerse, Ramazan orucu sevabının on katını elde etme imkanına sahip olurlar. 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.