Rızık Duası - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Rızık Duası

14.08.2024

Rızık Duası

Rızık duası, Allah’tan bol ve helal rızık istemek için edilen bir duadır. Bu dua, Peygamber efendimiz tarafından tavsiye edilen bir dua olup İslam dünyasında önemli bir yeri vardır. Rızık duası, kişinin helal ve bol rızık elde etmesine yardımcı olur. Rızık duasının Arapça okunuşu şu şekildedir;

  1. Ya Allahu, ya Rabbi, ya Hayyü, ya Kayyumü, Ya Zel Celali ve ikram.
  2. Es’elüke bismikel azimil-a'zami
  3. Enterzukani helalen tayyiben
  4. Allahümme in kane rızkuna fissemai enzilhu
  5. Ve in kane  fil ardi ezhirhu ve in kane ba’iden karribhu
  6. Ve in kane kariben yessirhü
  7. Ve in kane kalilen kessirhü

Rızık duasının Türkçe anlamı ise şudur;

  1. Ya Allah, Ya Rab, ya Hayyü ya Kayyüm. Ya Zel Celali vel-İkram.
  2. Yüceler yücesi olan isminin hakkı için senden isterim.
  3. Bana helal rızık ver.
  4. Allah’ım eğer rızkımız semada ise onu indir.
  5. Eğer yerde ise onu çıkar.
  6. Uzakta ise onu yakınlaştır.
  7. Yakın ise kolaylaştır.
  8. Az ise çoğalt. Çok ise onu bereketlendir.

Rızık duası kişinin haramdan uzak durmasına yardımcı olur. Bu dua ile kişi rızıksızlıktan ve fakirlikten korunur. Bu dua aynı zamanda kişinin şükreden ve kanaatkar bir kul olmasına da yardımcı olur. Rızık duası aynı zamanda şu şekilde de okunabilmektedir;

‘Allah’ım! Helal rızkınla yetinmeyi, haramından uzak durmayı bana nasip eyle. Beni başkalarına muhtaç kılmayıp, lütfunla zengin kıl.’’

Rızkın genişlemesine ve helalinden gelmesine yardımcı olan rızık duaları okuyarak kullar evinin, işyerinin bolluğunu ve bereketini artırabilir. Rızık Allah’tandır. Onu artırmak ve bereketli kılmak yine Allah’tandır. Bu nedenle dua ederek bir kul olarak Rabb’den rızkımızın artmasını talep ederiz.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.