Recep Ayı Orucu - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Recep Ayı Orucu

23.08.2024

Recep Ayı Orucu

İslam dininde oldukça faziletli günler bulunmaktadır. Bunlardan biri de Recep ayındaki belli günler olmaktadır. 12 Ocak 2024 Cuma günü başlayan Recep ayı üç ayların başlangıcı olmaktadır. Üç ayların başlangıcı ile ibadetler Müslümanlar arasında artmakta ve dua, zikir ve hayırlı işler ile daha fazla meşgul olunmaktadır.

Recep ayı orucu oldukça faziletli ve sevabı yüksek olan ibadetlerden biri olmaktadır. Hz. Muhammed (sav) Hadis-i şeriflerinde Recep ayında oruç tutan kişilerin büyük sevap kazanacağını bildirmiştir. Bundan dolayı da birçok Müslüman 3 ayların girmesi ile birlikte oruç tutmaya başlamaktadır.

Hadis-i Şeriflerde Recep ayı orucu için “Recep ayının birinci gecesinde kim oruç tutarsa üç sene ibadet sevabı alır, ikinci gecesinde oruç tutarsa iki sene ibadeti alır ve üçüncü gecesinde oruç tutarsa 1 senelik ibadet sevabı almaktadır.” Bununla birlikte de “İlk gecenin orucu 3 senelik günahlarının kefareti, ikinci gecenin orucu iki senelik günahların kefareti ve üçüncü gece ise bir senelik günahların kefaret olmaktadır. Sonrasında ki tutulacak her bir gün ise bir aylık bağışlanmadır.”

Recep Ayında Kaç Gün Oruç Tutulur?

Recep ayı orucu oldukça faziletli ve çok büyük sevabı olan bir oruç olmaktadır. Recep ayının birinci günü de bu anlamda oldukça önemlidir. İslam alemine göre Recep ayının birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde oruç tutulmaktadır. Oldukça da büyük bir sevabı bulunmaktadır.

İlk günlerin yanı sıra Recep ayının on üçüncü, on dördüncü ve on beşinci günlerinde de oruç tutulmaktadır. Recep ayının içinde bulunan Regaip kandilinde de oruç tutulmaktadır. Bununla birlikte de Recep ayında toplamda 7 gün oruç tutulmaktadır. Tutulan her oruç gününün ise kendine göre farklı bir fazileti ve sevabı bulunmaktadır.  

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.