Ne Kadar Fitre Vermeliyim? Fitre Hesaplama - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Ne Kadar Fitre Vermeliyim? Fitre Hesaplama

28.01.2025

Fitre, İslam dininin önemli ibadetlerinden biri olup, Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte ihtiyaç sahiplerine yapılan bir yardımdır. Ergenlik dönemine ulaşmış olan Müslüman kadınlar ve erkekler bu farzı kendileri yerine getirirler. Fitre, zenginliğin paylaşılması ve toplumsal dayanışmanın artırılması amacı taşır. Özellikle Ramazan ayında, Müslümanlar bu ibadeti yerine getirerek hem manevi bir yükümlülüğü yerine getirirler hem de yoksul ve ihtiyaç sahibi bireylere destek sunarlar. Kadınlar evlendiklerinde nafaka yükümlülükleri olduğunda, eşleri tarafından fitreleri ödenir. Fitre, yalnızca maddi bir yardım olmanın ötesinde, toplumu bir arada tutan bir bağ işlevi görmektedir. Her yıl artan bir cömertlikle yapılan bu yardımlar, Ramazan’ın ruhunu daha da derinleştirir. 

Ne Kadar Fitre Vermeliyim?

İhtiyaç sahiplerine yardım etmek amacıyla verilen fitre, İslam dininde önemli bir yere sahiptir. 2025 yılında fitre miktarı, kişilerin maddi durumuna göre değişiklik gösterebilir. Ancak, genel olarak asgari bir miktar belirlenir ve bu miktar, her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanır. Fitre, kişinin günlük temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir miktar olarak hesaplanır. 2025 yılında fitre miktarını belirlerken, gıda fiyatları ve ekonomik şartlar göz önünde bulundurulmalıdır. Böylece, verilen fitre gerçek anlamda ihtiyaç sahiplerine yardımcı olabilir.

Ramazan ayında fitre verirken, sabah kahvaltısında tüketilen temel gıda maddelerinin fiyatları referans alınabilir. Kişinin ailesinin günlük gıda ihtiyacını karşılayacak bir miktar belirlenmiş olur. Önemli olan, verilen miktarın samimi bir niyetle ihtiyaç sahiplerine ulaşmasıdır.

Fitre Hesaplama

 

Fitre Hesaplama Aracı

Kişi Sayısı:
 
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.