Mutezile Nedir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Mutezile Nedir?

04.07.2025

Mutezile, İslam tarihinde akılcı yaklaşımıyla öne çıkan, özgün bir kelam mezhebidir. İslam düşünce tarihinin en önemli akımlarından biri olan Mutezile, Hicri II. yüzyılda (8. yüzyıl) Basra'da ortaya çıkmıştır. Vasıl bin Ata ve Amr bin Ubeyd gibi alimler tarafından temelleri atılan bu ekol, "el-Menzile beyne'l-Menzileteyn" (iki konum arasında bir konum) prensibiyle tanınmıştır. İnanç esaslarını akıl ve mantık temeline oturtmasıyla bilinen bu mezhep, özellikle 8. ve 9. yüzyıllarda İslam dünyasında etkili olmuş, felsefe, mantık ve bilimle iç içe bir dini anlayış geliştirmiştir. Tevhid, adalet, va'd ve vaîd, el-menzile beyne'l-menzileteyn ve emr-i bi'l-maruf nehiy ani'l-münker olarak bilinen beş temel prensip (Usûl-i Hamse) üzerine inşa edilmiştir. Abbasi halifesi Me'mun döneminde devlet politikası haline gelen Mutezile, daha sonra Mütevekkil döneminde etkisini kaybetmeye başlamıştır. Mutezile'nin rasyonel yaklaşımı, İslam felsefesinin gelişimine ve kelam ilminin sistemleşmesine önemli katkılar sağlamıştır.

Mutezile Mezhebi Nasıl Oluştu?

Mutezile, kelime anlamı olarak "ayrılanlar" demektir. 8. yüzyılda İslam dünyasında ortaya çıkan bu ekol, akılcı yaklaşımı ve özgür irade vurgusuyla tanınmıştır. Mezhebin kurucusu kabul edilen Vasıl bin Ata, hocası Hasan-ı Basri'nin kader konusundaki görüşlerine katılmayarak ders halkasından ayrılmış ve böylece "Mutezile" adı doğmuştur. Vasıl, büyük günah işleyen kişinin ne mümin ne de kâfir olduğunu, iki konum arasında bir yerde (el-menzile beyne'l-menzileteyn) bulunduğunu savunuyordu. Mutezile; Basra ve Bağdat gibi ilim merkezlerinde gelişmiş, Abbâsî Halifesi Me'mun döneminde devletin resmi görüşü hâline gelmiştir. Bu dönemde Kur'an'ın yaratılmış olduğu (Halk-ı Kur'an) görüşünü savunan Mutezile âlimleri, buna karşı çıkan âlimlerin sorguya çekildiği mihne sürecini başlatmışlardır. Ancak sonrasında Ehl-i Sünnet'in yükselmesiyle etkisi azalmış ve marjinalleşmiştir. Bununla birlikte, İslam düşünce tarihinde tevhid, adalet, va'd ve vaîd, el-menzile beyne'l-menzileteyn ve emr-i bi'l-ma'rûf nehy-i ani'l-münker olarak bilinen beş temel ilkesiyle önemli bir akılcı gelenek oluşturmuştur.

Ahlak Nedir? için tıklayınız.

Mutezile Günümüzde Yaşıyor mu?

Mutezile, İslam düşüncesinde önemli bir akım olarak bilinir. Günümüzde Mutezile'nin yaşayıp yaşamadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı uzmanlar, Mutezile'nin temel doktrinlerinin, özellikle ehl-i sünnet anlayışına karşı olan görüşlerinin, modern İslam düşüncesinde hala etkili olduğunu savunmaktadır. Mutezile, akıl yürütmeyi ön planda tutarak, Allah’ın sıfatları konusundaki tartışmalara da önemli katkılarda bulunmuştur. Bu bağlamda, vâsıl gibi figürler, Mutezile’nin düşüncelerini yayma çabaları içerisinde yer almıştır. Öte yandan, Mutezile'nin bazı görüşleri, zamanla ehl-i sünnet anlayışı tarafından reddedilmiş ve bu akım tarihsel bir perspektifte kalmıştır. Ancak, bazı çağdaş düşünürler, Mutezile'nin esaslarını yeniden değerlendirerek, bişr gibi önemli şahsiyetlerin fikirlerini modern bağlamda tartışma fırsatı bulmuşlardır. Sonuç olarak, Mutezile’nin mirası, günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir.

Eşarilik Nedir? için tıklayınız.

Mutezile mezhebi İslam dışı mı?

Hayır. Mutezile, İslam'ın içinde yer alan ve özellikle kelam alanında etkili olmuş bir mezheptir. Bu mezhep, aklın ön planda tutulması ve rasyonel düşüncenin teşvik edilmesiyle tanınır. İslam'ın temel öğretilerini yorumlayarak, inanç ve felsefe arasında bir köprü kurma amacı taşımaktadır.

Mutezile neden eleştirildi?

Mutezile, akılcılığı aşırıya kaçtığı için eleştirildi. Düşünceleri, Kur’an’ın yaratılmış olduğunu savunduğu iddialarıyla geleneksel İslam anlayışına ters düştü. Bu nedenle, zamanla toplumda ciddi tepki görmüştür. Mutezile’nin felsefi yaklaşımları, dinî otoritelerle çatışmalara yol açtı.

Mutezile günümüzde hangi alanlarda etkili?

Mutezile, günümüzde ilahiyat, felsefe, insan hakları ve birey özgürlüğü gibi birçok alanda etkili olmaktadır. Bu düşünce akımı, özellikle İslam’da reform tartışmaları sırasında önemli bir referans noktası haline gelmiştir. Mutezile'nin savunuları, toplumsal ve bireysel hakların geliştirilmesinde etkili olmuştur.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.