Şiilik, İslam'ın iki ana mezhebinden biri olup, Hz. Muhammed'in vefatından sonra halifeliğin kimde olması gerektiği konusundaki görüş ayrılıklarından doğmuştur. Sünnilikten sonra en yaygın ikinci İslami mezhep olan Şia, özellikle İran, Irak, Azerbaycan, Bahreyn gibi ülkelerde yoğunlukla görülür. Şia kelimesi Arapça'da "taraftar" veya "destekçi" anlamına gelmektedir ve Hz. Ali'nin takipçilerini ifade eder. Şiiler, Hz. Muhammed'in vefatından sonra Hz. Ali'nin halife olması gerektiğine inanırlar ve ilk üç halifenin meşruiyetini kabul etmezler. Şiilik içinde farklı kollar bulunmaktadır; bunların en yaygını İmamiye veya On İki İmam Şiiliğidir. Bu mezhep, Hz. Ali'den başlayarak on iki imamın kutsal liderliğine inanır. Son imam Mehdi'nin gaybete çekildiğine ve ahir zamanda geri döneceğine inanılır. Şia inancında, imamet kavramı merkezi bir öneme sahiptir ve imamların masum (günahsız) olduğu kabul edilir. Şii ritüelleri arasında Kerbela Olayı'nı anmak için düzenlenen Aşure ve Muharrem törenleri önemli yer tutar. Şiiler namaz kılarken secde esnasında toprak veya taş üzerine secde etmeyi tercih ederler. Şii hukuk sistemi (fıkıh) içtihat kapısının açık olduğu inancıyla, dini otoritelerin (müçtehitler) yorumlarına büyük önem verir.
Şecaat Nedir? için tıklayınız.
"Şia" kelimesi Arapça "şîʿa" (شيعة) kökenlidir ve "taraftar", "takipçi" anlamına gelir. İslam'ın ikinci büyük mezhebi olan Şiilik, İslam tarihinin erken dönemlerinde ortaya çıkmış ve günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Terim olarak, "Şiatü Ali" yani "Ali'nin taraftarları" anlamında kullanılmıştır. Şia mezhebinin temelleri, Hz. Muhammed'in vefatı sonrasında yaşanan hilafet tartışmalarına dayanmaktadır. Bu dönemde, Müslümanlar arasında kimin halife olacağı konusunda fikir ayrılıkları ortaya çıkmış ve bazı Müslümanlar Hz. Ebu Bekir'in halifeliğini kabul ederken, diğerleri Hz. Ali'nin hak sahibi olduğunu savunmuşlardır. Şiilik, Hz. Muhammed'in damadı ve kuzeni olan Hz. Ali'nin halifeliğini savunan Müslümanlar tarafından oluşturulmuştur. Şiiler, Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'yi kendisinden sonra lider olarak belirlediğine inanırlar. Bu inanç, özellikle Gadir Hum olayına dayanmaktadır. Zaman içinde Şiilik, kendi içinde farklı kollara ayrılmış ve İmamiye (On İki İmam), Zeydiye, İsmailiye gibi alt gruplar oluşmuştur. Günümüzde Şiiler, İran, Irak, Bahreyn, Azerbaycan ve Lübnan gibi ülkelerde yoğun olarak yaşamakta ve dünya Müslümanlarının yaklaşık %10-15'ini oluşturmaktadırlar.
İmamiyye Nedir? için tıklayınız.
Şia mezhebinin temelleri, Hz. Ali'nin halifelik hakkının gasp edildiğine inananların siyasi ve dini tepkisiyle atılmıştır. Şiilik mezhebi, İslam tarihindeki en önemli bölünmelerden biri olarak, Hz. Muhammed'in vefatını takiben ortaya çıkmıştır. Hz. Muhammed'in vefatından sonra kimin halife olacağı konusundaki anlaşmazlıklar, İslam toplumunda derin ayrılıklara yol açmıştır. Hz. Ali'nin taraftarları, onun Peygamber'in en yakın akrabası ve damadı olarak halifeliğe en layık kişi olduğunu savunmuşlardır. Bu görüş, zamanla teolojik ve fıkhi bir yapıya dönüşerek Şiilik mezhebi hâlini almıştır. Özellikle Kerbela Olayı'nda Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi, Şiilik mezhebinin daha da güçlenmesine ve kendine has inanç sistemini geliştirmesine yol açmıştır. Şiiler, imamların Allah tarafından seçildiğine ve ilahi bir rehberliğe sahip olduklarına inanırlar. Şiilere göre, Hz. Ali ve onun soyundan gelen On İki İmam masumdur ve İslam toplumu bu imamlar aracılığıyla doğru yolu bulur. İmamların sözleri ve uygulamaları, Şii hukuk ve teolojisinin temel kaynaklarını oluşturur. Şiilik, zaman içinde Caferilik, İsmailîlik ve Zeydilik gibi farklı kollara ayrılmış olsa da, hepsinin ortak noktası Hz. Ali'nin ve soyunun meşru liderlik hakkını savunmalarıdır.