Tavaf, İslam’ın en kutsal mekânı olan Kâbe’nin etrafında yedi defa dönerek yapılan ibadettir. Hac ve umre ibadetlerinin temel rükünlerinden biri olan tavafın yedi kez yapılmasının nedeni, birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Bu yazımızda “Kâbe neden 7 kere tavaf edilir?” sorusunun cevabını dini, tarihi ve sembolik yönleriyle ele alacağız.
Tavaf, sözlükte “bir şeyin etrafında dönmek” anlamına gelir. Dini terim olarak ise, Kâbe’nin etrafında saat yönünün tersine, Hacerülesved’den başlayarak yedi defa dönmeyi ifade eder. Her bir dönüşe "şavt", yedi dönüşe ise "tavaf" denir.
Müslümanlar için tavaf, İslam’ın beş temel şartından biri olan Hac ibadeti sırasında gerçekleştirilen önemli bir ritüeldir. Bu ibadet, inananların Kâbe’ye olan sevgilerini ve bağlılıklarını gösterir. Tavaf sırasında, Hacerülesved taşı selamlanır ve dualar edilir. Tavafın manevi anlamı, Müslümanların Allah’a olan teslimiyetini ve birliğini simgeler. Her bir şavt, inananların kendilerini arındırma ve ruhsal bir yolculuğa çıkma çabalarının bir parçası olarak görülür.
Tavafın yedi defa yapılmasının hikmetiyle ilgili hem nakli (vahye dayalı) hem de akli (sembolik ve felsefi) açıklamalar bulunmaktadır:
Tavafın yedi kez yapılması, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) uygulamasıyla sabittir. Resûlullah (s.a.v.) haccında ve umresinde daima Kâbe’yi yedi kere tavaf etmiştir. Bu uygulama, onun sünneti olarak kabul edilmiştir ve Müslümanlar için önemli bir ibadet şekli haline gelmiştir. Aynı zamanda, bu uygulama ashabı tarafından da aynen devam ettirilmiş ve zamanla icma (ümmetin ortak kabulü) ile sabit hale gelmiştir. Müslümanlar, bu ibadeti yerine getirirken, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) örnekliğini takip etmenin huzurunu yaşarlar. Sünnet ve vahiy temelli bir emir olarak, yedi kere tavaf yapmak, İslam'ın temel ritüellerinden biri olarak kabul edilmektedir.
İslam’da 7 sayısı özel bir anlam taşır. Kur’an-ı Kerim'de ve hadislerde sıkça geçer:
Tavafın da yedi kere yapılması, bu ilahi düzen ve dengeye işaret eder.
Tavaf, sadece bedensel değil, aynı zamanda ruhsal bir arınmadır. Bu ibadet sırasında, kalabalıklar arasında Allah ve tevazu içinde bir “hiçlik” hâli yaşamak, kişinin ruhsal deneyimini derinleştirir. Her adımda, kalpteki yüklerin hafiflediği hissedilirken, zihinde de bir dinginlik sağlanır. Tüm bu unsurlar, tavafı sıradan bir yürüyüşten çok daha derin bir ibadet hâline getirir. Bu süreçte, birey kendini daha büyük bir varoluşun parçası olarak hisseder ve ruhsal bir bağlılık geliştirir.
Kâbe’yi yedi kez tavaf etmek, İslam’ın emrettiği bir ibadet şekli olmakla birlikte, içinde birçok hikmet, sembol ve ruhani derinlik barındırır. Bu sayı, ilahi düzeni yansıttığı gibi, müminin Allah’a olan teslimiyetini ve bağlılığını da ifade eder. Her bir dönüş, ruhsal bir arınma ve yenilenme sürecidir; bu, kişinin kalbindeki sevgi ve saygıyı pekiştirir. Kâbe etrafında atılan her adım, insanın kendine ve yaratıcıya doğru yaptığı bir yolculuktur. Bu kutsal yürüyüşte yedi kez dönmek, Allah’a olan bağlılığın adım adım kuvvetlenmesidir. Tavaf, müminin kendi iç dünyasına yönelmesi ve manevi bir derinlik kazanması açısından da önemli bir ibadet biçimidir.