İslam inancında imanın gerekliliklerinden biri "kitaplara inanmadır." Bu prensip, Müslümanların Allah tarafından vahiy yoluyla iletilen bütün kutsal kitapları kabul etmeleri gerektiğini ifade eder. Kur'an-ı Kerim ile birlikte, Tevrat, Zebur ve İncil de İslam'da hürmet edilen eserlerdir. Allah'ın bazı peygamberlere kitaplar gönderdiğine ve bu kitapların içeriğinin tamamen doğru ve gerçek olduğuna inanmayı ifade eder. Müslümanlar, bu kitapların orijinal şekillerinin ilahi bir kaynağa sahip olduğuna inanırken, bazılarının zamanla değiştiğini düşünmektedirler. Kur'an'da kitaplara iman hakkında şu ifadeler bulunmaktadır: "Ey inananlar, Allah'a, peygamberine, ona indirdiği kitaba ve daha önceki kitaplara inanın. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse, derin bir sapkınlığa düşmüştür".
Kur'an (Arapça: القرآن / el-Kur'an) ya da yaygın olarak bilinen adıyla Kur'an-ı Kerim (قُرْآنِ کَرٖیمْ), Müslüman inancına göre, yaklaşık 23 yıllık bir zaman diliminde Allah tarafından Cebrâil isimli melek aracılığıyla Muhammed'e parça parça vahiyler şeklinde indirilen bir kutsal eserdir. İslam dininin temelini teşkil eden ve Müslümanların yaşamlarının her alanında rehberlik eden önemli bir kaynaktır. Kur'an-ı Kerim, yalnızca bir dini metin olmanın ötesinde, ahlaki ve sosyal değerleri de içeren bir bilgi kaynağıdır.
Kur'an'da Tevrat kelimesi on altı ayette on sekiz kez geçmektedir. Tevrat'ın Beni İsrail'e indirilmiş bir kitap olduğu belirtilmesine rağmen, hangi peygamber aracılığıyla verildiği net olarak ifade edilmemektedir. Kur'an'da Musa'ya verilen kitap için "el-kitab" terimi kullanılmaktadır. Müfessirler arasında tartışmalara sebep olmuştur; zira "el-kitab" ifadesinin Tevrat, İncil yoksa Kur'an ile mi ilgili olduğu konusunda kesin bir görüş birliği bulunmamaktadır. Tevrat'ın tahrif edilmesi meselesinde İslam alimleri arasında çeşitli görüş farklılıkları mevcuttur. Lafzî ve/veya anlam (tefsir açısından) tahriflerle alakalıdır. Bazı alimler, Tevrat'ın belirli kısımlarının zamanla değiştiğini savunurken, diğerleri bu görüşe karşı çıkarak Tevrat'ın özünün korunduğunu belirtmektedir.
İslâm'da Zebur, Kur'an'da Dâvûd'a indirildiğine inanılan kutsal bir metin olarak tanımlanır. Bu eser, İslâm inancı çerçevesinde Tanrı'nın vahiy yoluyla gönderdiği önemli yazılardan biri olarak görülmektedir. Zebur, genellikle ilahi öğretiler, etik değerler ve ibadetle ilgili bilgileri içeren şiirsel bir üslupla kaleme alınmıştır. Kur'an, bu kutsal kitabın varlığını ve önemini vurgulayarak, Dâvûd'un peygamberlik rolünü ve onun yazdığı ilahilerin Tanrı tarafından ilham edildiğini ifade eder. Müslümanlar, Zebur'un içeriği hakkında sınırlı bilgiye sahip olsalar da, bu kitabın manevi ve ahlaki mesajlarının evrensel bir değer taşıdığına inanırlar.
İslam'da İncil, Îsâ'ya gönderildiği kabul edilen kutsal kitabın Kur'an'daki adıdır. Müslümanlar, İncil’in Tanrı tarafından vahyedildiğine ve Îsâ'nın (İsa) mesajını taşıdığına inanırlar. Kur'an'da İncil, Allah'ın insanlara rehberlik etmesinin bir parçası olarak görülür ve Îsâ'nın öğretilerindeki ahlaki değerler büyük önem taşır. Ancak Müslümanlar, İncil’in zamanla bozulduğuna ve asıl mesajının kaybolduğuna inanırlar. İslam inancına göre, İncil geçmişteki ilahi kitaplardan biridir ve Allah'ın insanlara gönderdiği son mesaj olan Kur'an ile birlikte ele alınmalıdır. İncil'deki öğretiler, insanlara sevgi, merhamet ve adalet gibi erdemleri öğretmektedir.