Hz. Süleyman ve Hz. Eyyûb’un (a.s.) İmtihanı Bize Ne Anlatıyor? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Hz. Süleyman ve Hz. Eyyûb’un (a.s.) İmtihanı Bize Ne Anlatıyor?

17.09.2025

Dünya saltanatında ulaşılamaz bir kudrete sahip olan Hz. Süleyman -aleyhisselâm-, hiçbir insanın erişemediği bir mülkle şereflenmiştir. Ancak bu geniş imkânlar onun kalbine dünyalık sevgisini sokmamış, Rabbine olan bağlılığına engel olmamıştır.

Rivâyete göre kıyamet gününde malı çok olan bir kul hesaba çekildiğinde Allah Teâlâ ona şöyle buyurur:

“–Kulluktan seni alıkoyan sebep neydi?”

O kişi:
“–Yâ Rabbî, sahip olduğum mal beni meşgul etti.” diye cevap verir.

Cenâb-ı Hak ise ona Hz. Süleyman’ı hatırlatarak:
“–Sen Süleyman kulumdan daha mı zengin idin? O halde niçin onun mülkü onu Mevlâsından uzaklaştırmadı?” buyurur. (Bkz. Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 258; Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, V, 202-203)

Bunun yanında Hz. Eyyûb -aleyhisselâm-’ın hayatı da sabır ve teslimiyetin zirvesi olmuştur. Cenâb-ı Hak önce mallarını, ardından çocuklarını aldı. Daha sonra bedenini ağır bir hastalıkla imtihan etti. Yıllar süren bu zorlu süreçte Eyyûb -aleyhisselâm- hiçbir zaman şikâyet etmedi, isyan etmedi.

Hanımı Rahîme Hatun kendisine:
“–Sen bir peygambersin, duân makbuldür. Rabbine niyaz et, şifaya kavuş!” dediğinde, o büyük peygamber:
“–Rabbim bana seksen yıl sıhhat verdi. Henüz bu kadar yıl hastalıkla imtihan edilmedim. Bu hâlde şifa istemeye haya ederim.” buyurdu.

Ancak hastalık, ibadetlerini huzur içinde yapmasına engel olmaya başlayınca Rabbine yönelip:
“–Bana gerçekten hastalık dokundu.” diyerek duada bulundu. Rivâyete göre Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu hakikati şöyle açıklamıştır:

“Allah’a yemin ederim ki Eyyûb, sıkıntılar içinde ne inledi ne de sızlandı. Yedi yıl, yedi ay, yedi gün, yedi gece bu dertle yaşadı. Namaz için ayağa kalkmak istediğinde düşüp kaldı. Hizmetinde kusur görününce de Rabbine niyaz etti.”

Sonunda Cenâb-ı Hak, Eyyûb -aleyhisselâm-’ın bütün sıkıntılarını giderdi, ona kaybettiklerini fazlasıyla iade etti.

Hastalıktan kurtulduğu ilk gecenin sabahında ise derin bir iç çekti. Sebebi sorulduğunda şöyle dedi:
“–Seher vakitlerinde bana her gece: «Ey hastamız, nasılsın?» diye bir ses gelirdi. Şimdi yine aynı vakit oldu ama bu defa: «Ey sağlıklı kulumuz, nasılsın?» denilmedi. İşte bunun için gönlüm hüzünlendi.”

5 Büyük Peygamberler Kimlerdir?

Peygamberlerin Meslekleri Nelerdir?

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.