Hastalar İçin Şifa Duaları - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Hastalar İçin Şifa Duaları

31.07.2025

Hz. Aişe -radıyallahu anh-’dan aktarılan bir hadiseye göre, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine getirilen bir hasta için şu şekilde dua ederdi:

Hz. Peygamber Şifa Duası

Arapça

أَذْهِبِ الْبَأْسَ رَبَّ النَّاسِ، اشْفِ وَأَنْتَ الشَّافِي، لَا شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَمًا

Türkçe

Ezhibil-be'se Rabben-nâsişfi ve-enteş'şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame.

Anlamı

Ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı gider, şifa ver. Şifa veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki hiçbir hastalık bırakmasın.

Diş Ağrısı İçin Dua

Arapça

ضَعْ سَبَّابَتَكَ عَلَى سِنِّكَ الْمُؤْلِمِ، وَاقْرَأْ آخِرَ سُورَةِ يَسٓ إِلَى النِّهَايَةِ، فَبِإِذْنِ اللّٰهِ تَعَالٰى تَنَالُ الشِّفَاءَ.

Türkçe

Da‘ sebâbbeteke ‘alâ sinni-ke’l-mu’lim, vakra’ âhira sûrati Yâsîn ile’n-nihâye, fe-bi-izni’llâhi teâlâ tenâlu’ş-şifâe.

Anlamı

Ağrıyan dişinin üzerine şahadet parmağını koy, Yâsîn sûresinin son kısmını sonuna kadar oku; Allah Teâlâ’nın izniyle şifa bulursun.

Sara Hastalığı İçin Dua

İbn Abbas’tan (r.a.) rivayetle; bir kadın Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) gelerek sara hastası olduğunu, nöbet geçirdiğinde örtüsünün açıldığını ve Allah’a dua etmesini istedi. Efendimiz (s.a.v.) ona, “Dilersen sabret, karşılığında cennet senin olsun. Dilersen şifa için dua edeyim” buyurdu. Kadın sabretmeyi tercih etti ama nöbet anında açılmaması için dua edilmesini istedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bu yönde dua etti. Bu olay, sabrın ve dua etmenin önemini vurgulayan güzel bir örnek teşkil eder. Kadının durumu, birçok insanın yaşamında karşılaştığı zorluklarla başa çıkma mücadelesini simgeler. Peygamber (s.a.v.)’in, onun isteğine saygı göstererek dua etmesi, dua etmenin ruhsal ve manevi bir destek sağladığını da göstermektedir.

Hastalara Şifa Duası

Arapça

أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللّٰهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ

Türkçe

Euzu bi izettillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu.

Anlamı

Allah’ın izzetine ve kudretine sığınırım; hissettiğim bu şeyin şerrinden.

Hasta Duası

Arapça

بِسْمِ اللّٰهِ، اَللّٰهُمَّ دَاوِنِي بِدَوَائِكَ، وَاشْفِنِي بِشِفَائِكَ، وَأَغْنِنِي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ، وَاحْذُرْ عَنِّي أَذَاكَ

Türkçe

Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

Anlamı

Bismillâh. Allah’ım! Beni ilacınla tedavi et, şifânla iyileştir, fazlınla başkasına muhtaç olmaktan kurtar ve zararını benden uzaklaştır.

Hastalar İçin Şifa Duası

Arapça

أَسْأَلُ اللّٰهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ

Türkçe

Es-elullahel-azime rabbel arşil azimi en yeşfiyeke.

Anlamı

Yüce Arş’ın Rabbi olan yüce Allah’tan seni şifaya kavuşturmasını diliyorum.

Kur'an'da Geçen Şifa ile İlgili Ayetler

Fussilet Sûresi, 44. Ayet

Arapça

وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ ۖ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ ۗ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاءٌ ۖ وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى ۚ أُولَٰئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ

Türkçe

Ve lev cealnâhu kur'ânen a‘cemiyyen le-kâlû lev lâ fussilet âyâtuhu, e-a‘cemiyyun ve arabiyyun? Kul hüve lillezîne âmenû huden ve şifâ’, vellezîne lâ yu’minûne fî âzânihim vakrun ve huve aleyhim âmâ. Ulâike yunâdevne min mekânin ba‘îd.

Anlamı

Eğer Biz onu yabancı bir Kur’an yapsaydık elbette, 'Ayetleri açıklanmalı değil miydi? Yabancı bir (kitap) ve Arap (bir peygamber) ha!' derlerdi. De ki: O, iman edenler için bir rehber ve şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalıdır. Onlara çok uzak bir yerden seslenilmektedir.

Şuarâ Sûresi, 80. Ayet

Arapça

وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ

Türkçe

Ve izâ meridtu fehüve yeşfîn

Anlamı

Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.

Nahl Sûresi, 69. Ayet

Arapça

ثُمَّ كُلِي مِنْ كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ فَٱسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًا ۚ يَخْرُجُ مِنۢ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَٰنُهُۥ فِيهِ شِفَآءٌ لِّلنَّاسِ ۗ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَـَٔايَةًۭ لِّقَوْمٍۢ يَتَفَكَّرُونَ

Türkçe

Summe külî min kulli’s-semârâti feslukî subule rabbiki zululen. Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhû fîhi şifâun lin-nâs. İnne fî zâlike le-âyeten li-kavmin yetefekkerûn.

Anlamı

Sonra her çeşit meyveden ye, Rabbinin sana gösterdiği yolları kolaylıkla kat et! Onların karınlarından renkleri çeşitli bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için bir ibret vardır.

Yunus Sûresi, 57. Ayet

Arapça

يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاءٌ لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ

Türkçe

Yâ eyyuhâ’n-nâsu kad câetkum mev'izatun min rabbikum ve şifâ’un limâ fî’s-sudûri ve huden ve rahmetun li’l-mu’minîn

Anlamı

Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olana bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.

Tevbe Sûresi, 14. Ayet

Arapça

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ ٱللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍۢ مُّؤْمِنِينَ

Türkçe

Kâtilûhum yu‘azzibhumullâhu bi-eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûra kavmin mu’minîn

Anlamı

Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onlara azap etsin, onları rezil rüsva etsin, sizi onlara karşı muzaffer kılsın ve müminlerin gönüllerini ferahlatsın.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.