Gece Namazı - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Gece Namazı

17.09.2024

Gece Namazı

Teheccüd namazı olarak bilinen gece namazı en hayırlı namazlardan birisidir. Gece vakti uykudan uyanılıp kalkılan ve kılınan bu namazdan sonra geri uyunduğunda bütün duaların kabul edildiği görülmektedir. Gece namazı 2 rekât sürmektedir. Gece namazından sonra seccadede durularak çekilen tesbihat ve edilen dualar hemen kabul olur. Aynı zamanda tesbihat sırasında Allah’ın 99 adı da söylenmeli ve tesbih ile çekilmektedir.

Gece namazının en hayırlı namaz sayılmasının sebebi gece uykudan uyanılıp kılınmasıdır. Gece uykunun en tatlı yerinde olunması ve ona rağmen uyanılması bütün duaların kabul olmasını sağlar. Gece uykudan uyanıldı8ktan sonra namaz abdesti alıp kapalı kıyafetler giyerek namaza oturulur. Gece namazı toplan 2 rekâttan oluşmaktadır. 2 rekât kılındıktan sonra arzu eden kişi hemen uyuyabilir. Onun haricindekiler ise namazlıkta oturarak tesbih çekebilir ve dualarını Allah’a bildirebilirler. Bu şekilde en güzel dualar edilebilir.

Gece Namazı Kılınması Farz mı?

Teheccüd namazı yani diğer adı ile gece namazı kılınması şart olmayan bir namazdır. Kılınmasının şart getirilmemesi uyku saatine denk geldiğindendir. Uyku saatine denk gelse bile gece namazına kalkmak en büyük sevaplar arasında yer almaktadır. Bunun temel sebebi gece uykunun en güzel ve en verimli yerinde kalkılıp kılınmasındandır. Gece namazını kılan kişilerin dualarının hemen kabul olduğu bilinmektedir.

Gece namazı farz olmasa bile kalkıp kılınması çok sevap bir namazdır. Bunun yanında bu namazı kılan kişilerin tesbihat ile Allah’a dua etmeleri ve bir şeyler istemeleri ile hemen istekleri yerine gelebilmektedir. Allah bu kişiler için en hayırlı kapıları açar ve en hayırlı dualarını alır. Böylelikle işlerinizin daha rast gittiği ve daha kısmetli olduğunuzu fark edersiniz. Allah bu kişilere en hayırlı kapıları açar.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.