Furkan Suresi 74.Ayet Meali ve Okunuşu - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Furkan Suresi 74.Ayet Meali ve Okunuşu

15.01.2025

Furkan Sûresi, Kur'an-ı Kerim'in 25. sûresi olarak dikkat çeker ve toplamda 77 ayetten meydana gelir. Mekke döneminde indirildiği düşünülen sûrenin yalnızca 68-70. ayetleri Medine döneminde indirilmiştir. Furkan Sûresi, adını "hak ile bâtılı ayırt eden" anlamına gelen "Furkan" kelimesinden alır ve bu nedenle müminlere doğru yoldan sapmamaları için bir rehber işlevi görür. Sûrenin 74. ayeti, aile yaşamının güzelliklerini ve iyi evlatlar için duaların önemini vurgulayan değerli bir mesaj içerir. Müminler için huzurlu bir aile ortamı ve hayırlı evlatlar istemek, ayetin özünü oluşturur. Müslümanların günlük yaşamlarında sıkça tekrar edilen, aile bağlarının güçlendirilmesine yönelik bir niyaz olarak kabul edilir. Furkan Sûresi'nin 74. ayeti, okuyucularına Allah'a yönelmenin ve O'ndan yardım istemenin önemini bir kez daha hatırlatır. Sûrenin genel teması inananların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine dair derin mesajlar içerir.

Furkan Sûresi 74. Ayet

وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا

Furkan Sûresi 74. Ayet Okunuşu

Furkan Sûresi'nin Türkçe telaffuzu aşağıdaki gibidir:

  • Vellezîne yekûlûne rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ vezurriyyâtinâ kurraye a'yunin vec'alnâ lilmuttekîne imâmâ(n)

Furkan Sûresi 74. Ayet Meali

Furkan Sûresi'nin merak edilen anlamı şu şekilde ortaya çıkar:

  • Onlar, "Ey Rabbimiz!" diye haykırırlar, "Bize sevinç veren eşler ve çocuklar ihsan et; bizi günahlardan korunmaya yönlendirenlerin önde gelenleri kıl!"

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.