Ezan; Müslümanların günde beş defa belirli bir yerde ibadet etmeleri ve namaz vakitlerinin geldiğini duyurmak amacıyla yapılan çağrıdır.
Sözlükte "haberdar etmek, ilan etmek, çağrı yapmak" anlamlarına gelen ezan kelimesi, İslam dininde özel bir öneme sahiptir. Ezan, farz namazların zamanının geldiğini, belirli ifadelerle ve özel bir tarzda müminlere duyurmayı ifade eder. Bu davet, camilerin minaresinden ya da hoparlörlerden okunarak, tüm Müslümanları namaza çağırır.
İslam dininde, ezan teriminin kökeni ve anlamı, Kur'ân-ı Kerîm'de önemli bir yer tutar. Kur'ân'da, ezan kelimesi bir yerde "duyuru, ilan" anlamında geçmektedir; bu, et-Tevbe 9/3 ayetinde yer alır. Bu ayette, müminlere yapılan çağrıların ve bildirimlerin önemi vurgulanmaktadır. Ezan terimi, iki ayette belirtilmiştir. Bunlar, el-Mâide 5/58 ve el-Cum‘a 62/9 ayetleridir. Bu ayetlerde, toplu ibadetler için yapılan çağrılar ve cemaatin bir araya gelmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Namaz vaktini cemaate iletmek için önceleri sadece “Namaza, namaza!” ifadeleri kullanılırdı. Bu, Müslümanlar için bir araya gelmenin ve ibadete yönelmenin ilk adımıydı. Ancak zamanla, bu sade çağrının yerini daha anlamlı bir davet aldı; ezan-ı Muhammedî ihsan edildi. İlk ezan, Hz. Muhammed’in (s.a.v) talimatları doğrultusunda Bilâl-i Habeşî -radıyallahu anh- tarafından okundu. O an, Medîne’nin bir ucundan diğerine bu yüce davet ulaştı. Ezanın sesi, gökyüzünde yankılandı ve kalplere bir huzur verdi.
Müslümanlar, bu kutsal çağrının yankısıyla büyük bir sevinç içinde mescide koşmaya başladılar. Her biri, o anda kendini Allah’a daha yakın hissetti. İlk ezan, yalnızca bir çağrı değil, aynı zamanda Müslüman topluluğunun birlik ve beraberliğini simgeleyen bir sembol haline geldi.
Namazlardan önce yapılan ezanın metni ve anlamı (Arapça-Türkçe ezan yazılışı, okunması ve anlamı) aşağıdaki gibidir:
ٱللّٰهُ أَكْبَرُ ٱللّٰهُ أَكْبَرُ
ٱللّٰهُ أَكْبَرُ ٱللّٰهُ أَكْبَرُ
أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلٰهَ إِلَّا ٱللّٰهُ
أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلٰهَ إِلَّا ٱللّٰهُ
أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ ٱللّٰهِ
أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ ٱللّٰهِ
حَيَّ عَلَى ٱلصَّلَاةِ
حَيَّ عَلَى ٱلصَّلَاةِ
حَيَّ عَلَى ٱلْفَلَاحِ
حَيَّ عَلَى ٱلْفَلَاحِ
ٱللّٰهُ أَكْبَرُ ٱللّٰهُ أَكْبَرُ
لَا إِلٰهَ إِلَّا ٱللّٰهُ
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Hayya ale’s-salâh
Hayya ale’s-salâh
Hayya ale’l-felâh
Hayya ale’l-felâh
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Lâ ilâhe illallah
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür
Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur
Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur
Şahitlik ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir
Şahitlik ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir
Haydi namaza
Haydi namaza
Haydi kurtuluşa
Haydi kurtuluşa
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür
Allah’tan başka ilah yoktur