Cuma Suresi Okunuşu - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Cuma Suresi Okunuşu

09.07.2025

Cuma Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 62. suresi olup, Müslümanlar için önemli bir yere sahiptir. Cuma günü namazının faziletini vurgularken, müminlerin toplu ibadetinin önemini de dile getirir. Cuma Suresi'nin Arapça okunuşu ve Türkçe karşılığı, pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Cuma Suresi'nin okunuşunu, anlamını ve okuma faziletini hazırladık. Cuma Suresi'nin nerede indiği ve konusu ne olduğu hakkında da bilgiler sunacağız. İman edenlerin topluca bir araya geldiği bu özel günü daha anlamlı kılmak için, Cuma Suresi'nin özelliklerini derinlemesine ele alacağız. 

Alak Suresi - Alak Suresi Oku için tıklayınız.

Cuma Suresi Nerede İnmiştir?

Kur'an-ı Kerim'in önemli surelerinden biri olan Cuma Suresi, Medine'de indirilmiştir. İsmi 9. ayetinde geçen cum'a kelimesinden almakta olup, Müslümanların topluca Cuma namazı kılmalarının önemini vurgulamaktadır. Peygamber göndermenin hikmetinden ve faydalarından bahseden bu sure, aynı zamanda Tevrat gibi kutsal kitaplar gönderilen toplulukların olumsuz davranışlarına da dikkat çekmektedir. Cuma Suresi, inananlara ibadetin ve toplumsal dayanışmanın gerekliliğini hatırlatırken, geçmişteki toplumların hatalarından ders çıkarmayı teşvik etmektedir.

Vakıa Suresi - Vakıa Suresi Oku için tıklayınız.

Cuma Suresi Arapça

سورة الجمعة

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

  1. يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
  2. هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ ۖ وَإِن كَانُوا مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
  3. وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
  4. ذَٰلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
  5. مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا ۚ بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
  6. قُلْ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ هَادُوا إِن زَعَمْتُمْ أَنَّكُمْ أَوْلِيَاءُ لِلَّهِ مِن دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
  7. وَلَا يَتَمَنَّوْنَهُ أَبَدًا بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ۚ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ
  8. قُلْ إِنَّ الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ ۖ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
  9. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَىٰ ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ۚ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
  10. فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ اللَّهِ ۖ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
  11. وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا ۚ قُلْ مَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ ۚ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

 

Cuma Suresi Okunuşu

1. Yusebbihu lillahi mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ardi-lmeliki-lkuddûsi-l’azîzi-lhakîm.

2. Huve-lleżî be’aśe fî-l-ummiyyîne rasûlen minhum yetlû ‘aleyhim âyâtihi ve yuzekkîhim ve yu’allimuhumu-lkitâbe velhikmete ve-in kânû min kablu lefî dalâlin mubîn.

3. Ve âḣarîne minhum lemmâ yelhakû bihim(t) ve huve-l’azîzu-lhakîm.

4. Żâlike fadlu(A)llâhi yu/tîhi men yeşâ(u)(t) va(A)llâhu żû-lfadli-l’azîm

5. Meśelu-lleżîne hummilû-ttevrâte śümme lem yahmilûhâ kemeśeli-lhimâri yahmilu esfârâ(an)(c) bi/se meśelu-lkavmi-lleżîne keżżebû bi-âyâti(A)llâh(i)(t) va(A)llâhu lâ yehdî-lkavme-zzâlimîn

6. Kul yâ eyyuhâ-lleżîne hâdû in ze’amtum ennekum evliyâu li(A)llâhi min dûni-nnâsi fetemennevû-lmevte in kuntum sâdikîn

7. Velâ yetemennevnehu ebeden bimâ kaddemet eydîhim(t) va(A)llâhu ‘alîmun bi-zzâlimîn

8. Kul inne-lmevte-lleżî tefirrûne minhu fe-innehu mulâkîkum śümme turaddûne ilâ ‘âlimi-lġaybi ve-şşehâdeti feyunebbi-ukum bimâ kuntum ta’melûn

9. Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû iżâ nûdiye lissalâti min yevmi-lcumu’ati fes’ev ilâ żikri(A)llâhi ve żerû-lbey’(a)(t) żâlikum ḣayrun lekum in kuntum ta’lemûn

10. Fe-iżâ kudiyeti-ssalâtu fenteşirû fî-l-ardi vebteġû min fadli(A)llâhi veżkurû(A)llâhe keśîran le’allekum tuflihûn

11. Ve-iżâ raev ticâraten ev lehven(i)nfaddû ileyhâ ve terakûke kâ-imâ(en)(t) kul mâ ‘inda(A)llâhi ḣayrun mine-llehvi ve mine-tticâra(ti)(t) va(A)llâhu ḣayru-rrâzikîn

 

Cuma Suresi Anlamı

 Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

1. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi, gerçek hükümdar, her noksandan temiz ve uzak, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olan Allah’ı tesbih etmektedir.

2. O Allah ki, ümmîlere kendi içlerinden, onlara âyetlerini okuyacak, onları her türlü günah kirlerinden temizleyip arındıracak, onlara kitabı ve hikmeti öğretecek bir peygamber göndermiştir. Oysa onlar, daha önce apaçık bir şaşkınlık ve sapıklık içindeydiler.

3. Allah o Peygamber’i, henüz kendilerine katılmamış, ama daha sonra katılacak olan başkalarına da göndermiştir. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

4. Peygamberlik, Allah’ın lutfudur; onu dilediğine verir. Gerçekten de Allah, pek büyük lutuf ve ihsân sahibidir.

5. Tevrat’ın hükümlerini uygulamakla yükümlü tutulan, fakat bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlerin hâli, ciltlerle kitap taşıyan eşeğe benzer. Allah’ın âyetlerini yalanlayan topluluğun hâli ne kötüdür! Allah zâlimler topluluğunu doğru yola erdirmez.

6. De ki: “Ey yahudiler! İnsanlar içinde yalnızca kendinizin Allah’ın dostları olduğunu sanıyorsanız ve bu iddianızda samimi iseniz, haydi ölümü arzu edin de görelim!”

7. Oysa onlar işledikleri günahlar yüzünden ölümü asla istemezler. Allah ise, o zâlimleri çok iyi bilmektedir.

8. De ki: “Kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, sonunda o, mutlaka gelip sizi bulacaktır. Sonra duyuların ötesinde olan şeyleri de, duyular sahasına giren her şeyi de çok iyi bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız; O da size yaptıklarınızı tek tek haber verecektir.”

9. Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğunda hemen Allah’ı anmaya koşun; işi, alış verişi bırakın! Eğer bilirseniz sizin için hayırlı olan budur.

10. Namaz tamamlanınca artık yeryüzüne yayılabilir ve Allah’ın lutf u kereminden rızkınızı temine çalışabilirsiniz. Bununla birlikte Allah’ı çok çok zikredin ki iki cihanda da kurtuluşa eresiniz.

11. Onlar bir ticâret veya bir eğlence görünce hemen oraya akın edip, seni hutbede ayakta bırakıverdiler. De ki: “Allah’ın katındaki mükâfat, ticâretten de, eğlenceden de daha hayırlıdır!” Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

 

Cuma Suresi Fazileti

Cuma Suresi, İslam literatüründe önemli bir yere sahiptir ve birçok fazileti bulunmaktadır. Özellikle günde 3, 5 ve 7 defa okuduklarında Allah'ın izni ile kişilerin kısmetlerinin açılacağına inanılır. Birçok kişi bu sureyi düzenli olarak okumayı tercih eder. Cuma günü okumanın, duaların kabulü açısından özel bir yeri vardır. Aynı zamanda, okumaya devam eden kişi eğer bekar ise bu kişiler kısa sürede evlenir. Bu inanç, pek çok insanı motive etmekte ve Cuma Suresi'ni hayatlarına dahil etmeye teşvik etmektedir. İnanışa göre, bu sureyi sürekli okuyanların hayatında olumlu değişiklikler meydana gelir ve huzur bulurlar.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • İsrafil’in (a.s.) Sur’a Üflemesi Nasıl Olacak?
    İsrafil’in (a.s.) Sûr’a üflemesi, İslam inancında kıyametin kopuşunu müjdeleyen en önemli olaylardan biridir. Sûr, kelime anlamıyla “boru” veya “şarkı” anlamına gelir ve ahiret hayatının başlangıcını simgeler. İsrâfîl Aleyhisselâm’ın bu kutsal boruya üflemesi, kıyameti başlatan hadisenin belkemiğini oluşturur.
  • Cuma Suresi Okunuşu
    Cuma Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 62. suresi olup, Müslümanlar için önemli bir yere sahiptir. Cuma günü namazının faziletini vurgularken, müminlerin toplu ibadetinin önemini de dile getirir. Cuma Suresi'nin Arapça okunuşu ve Türkçe karşılığı, pek çok kişi tarafından merak edilmektedir.
  • Şia Nedir?
    Şiilik, İslam'ın iki ana mezhebinden biri olup, Hz. Muhammed'in vefatından sonra halifeliğin kimde olması gerektiği konusundaki görüş ayrılıklarından doğmuştur. Sünnilikten sonra en yaygın ikinci İslami mezhep olan Şia, özellikle İran, Irak, Azerbaycan, Bahreyn gibi ülkelerde yoğunlukla görülür. Şia kelimesi Arapça'da "taraftar" veya "destekçi" anlamına gelmektedir ve Hz. Ali'nin takipçilerini ifade eder.
  • Mutezile Nedir?
    Mutezile, İslam tarihinde akılcı yaklaşımıyla öne çıkan, özgün bir kelam mezhebidir. İslam düşünce tarihinin en önemli akımlarından biri olan Mutezile, Hicri II. yüzyılda (8. yüzyıl) Basra'da ortaya çıkmıştır.
  • Bedevi Ne Demek?
    "Bedevi" kelimesi, Arapça kökenli bir terimdir ve çöl ya da kırsal alanlarda göçebe olarak yaşayan Arap topluluklarını ifade eder. Bu kelime, Arapça "bedewî" (بدوي) kökünden gelir ve "bâdiye" yani "çöl, kır, taşra" anlamına dayanır. Bedeviler genellikle çöl ikliminin zorlu koşullarına uyum sağlamış, göçebe bir yaşam tarzını benimsemiş topluluklardır. Geleneksel olarak deve yetiştiriciliği, hayvancılık ve ticaretle uğraşırlar.