Akika Kurbanı Nasıl Dağıtılır? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Akika Kurbanı Nasıl Dağıtılır?

23.01.2025

Bir çocuğun dünyaya gelmesi nedeniyle Allah'a şükran amacıyla İslam dininde kesilen kurbana akika kurbanı denir. Akika kurbanının paylaşımıyla ilgili İslami kurallar ise şu şekildedir:

1. Kurbanın Kime Dağıtılacağı

  • İhtiyaç sahipleri: Akika kurbanının bir kısmı fakirlere dağıtılabilir. Bu, sevap kazanmanın ve yardımlaşmanın güzel bir yoludur.

  • Akraba ve komşular: Aileden olmayan akrabalara, komşulara ve yakın çevredeki insanlara hediye olarak et verilebilir.

  • Aile bireyleri: Akika kurbanının etinden aile fertleri de yiyebilir.

2. Kurbanın Paylara Ayrılması

Akika kurbanı tıpkı diğer kurbanlar gibi 3'e bölünebilir:

  • Bir kısmı aileye ayrılır,

  • Bir kısmı fakirlere dağıtılır,

  • Bir kısmı dostlara ve komşulara hediye edilir.

3. Eşitlik ve Adalet

Kurbanın dağıtımında adalete dikkat edilmelidir. Fakirlere verilen etin daha fazla olması tavsiye edilir. Ancak bu konuda kesin bir ölçü yoktur; kişi kendi takdirine göre hareket edebilir.

4. Etin Pişirilmesi veya Çiğ Dağıtımı

  • Kurban eti çiğ olarak veya pişirilerek dağıtılabilir. Her iki yöntem de İslam’a uygundur.

  • Bazı yerlerde pişirilmiş olarak dağıtmak, bir arada yemek yeme geleneği olarak tercih edilebilir.

5. Niyet ve Şükür

Akika kurbanı keserken niyet etmek önemlidir. Kurbanın, çocuğun doğumu vesilesiyle Allah’a şükür amacıyla kesildiği belirtilmelidir.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.