4 Fıkıh Mezhebi Nelerdir? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

4 Fıkıh Mezhebi Nelerdir?

18.06.2025

İslam dünyasında en çok bilinen ve kabul gören dört fıkıh mezhebi, Sünni Müslümanlar tarafından yüzyıllardır takip edilmektedir. Bu mezheplerin her biri, İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve sünnet ışığında farklı yorumlarla içtihatlarda bulunmuştur. İşte en çok merak edilen sorulardan biri olan “4 fıkıh mezhebi nelerdir?” sorusunun yanıtı:

1. Hanefi Mezhebi

  • Kurucusu: İmam-ı Azam Ebu Hanife
  • Doğum Yeri: Kufe (Irak)
  • Öne Çıkan Özelliği: Akla ve kıyasa daha çok yer vermesi
  • Yaygın Olduğu Yerler: Türkiye, Balkanlar, Orta Asya, Hindistan, Pakistan
  • Özeti: En çok mensubu bulunan mezheptir. Kolaylık ve esneklik yönüyle öne çıkar.

2. Şafiî Mezhebi

  • Kurucusu: İmam Muhammed bin İdris eş-Şafiî
  • Doğum Yeri: Gazze (Filistin)
  • Öne Çıkan Özelliği: Hadis kaynaklarına bağlılık
  • Yaygın Olduğu Yerler: Doğu Afrika, Endonezya, Malezya, Mısır, Kürt bölgeleri
  • Özeti: Sünnete sıkı bağlılık ve sağlam hadis seçimi ile bilinir.

3. Maliki Mezhebi

  • Kurucusu: İmam Malik bin Enes
  • Doğum Yeri: Medine
  • Öne Çıkan Özelliği: Medine ehlinin uygulamalarına önem verir
  • Yaygın Olduğu Yerler: Kuzey Afrika, Fas, Cezayir, Tunus, Batı Afrika
  • Özeti: Sahabe uygulamalarına ve Medine toplumunun amelî geleneğine dayanır.

4. Hanbeli Mezhebi

  • Kurucusu: İmam Ahmed bin Hanbel
  • Doğum Yeri: Bağdat
  • Öne Çıkan Özelliği: Ayet ve hadislerin zahirine bağlılık
  • Yaygın Olduğu Yerler: Suudi Arabistan, bazı Körfez ülkeleri
  • Özeti: En katı ve metne bağlı mezheplerden biridir. İçtihatta çok sınırlı hareket alanı vardır.

 

Tasavvufi Mezhepleri Nelerdir?  için tıklayınız.

 

Fıkıh mezhepleri neyi ifade eder?

Fıkıh mezhepleri, İslam’ın ibadet, muamelat (günlük hayat), nikâh, boşanma, miras gibi konularda nasıl uygulanacağını açıklayan yorum okullarıdır. farklı coğrafi ve kültürel bağlamlarda ortaya çıkan çeşitli anlayışları yansıtarak, Müslüman toplulukların dinî hayatını şekillendirmiştir. Her bir fıkıh mezhebi, belirli bir içtihat ve yorum geleneği ile kendine özgü kurallar geliştirmiştir.

Farklı mezhepler arasında büyük farklar var mı?

Bu sorunun cevabı, temel inançlarda değil, uygulama detaylarında farklılıklar olabilir. Her mezhep, kendi tarihsel ve kültürel bağlamında gelişmiş, bu da farklı ibadet şekilleri ve ritüellerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İslam’ın zenginliğini ve yoruma açıklığını gösterir. Mezhepler arası bu çeşitlilik, inananların ibadetlerini daha anlamlı ve kişisel hale getirirken, aynı zamanda toplumsal ve kültürel etkileşimler de yaratmaktadır.

 

4 büyük fıkıh mezhebi olan Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbeli mezhepleri, Sünni İslam dünyasında önemli yer tutar. Her biri kendi döneminde oluşan ihtiyaçlara cevap vermiştir ve İslam hukuku çerçevesinde şekillenmiştir. Bu mezheplerin hepsi doğru yolda sayılır ve birini seçmek diğerini reddetmek anlamına gelmez.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.