Sahurda Ezan Okunurken Su İçilir mi? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Sahurda Ezan Okunurken Su İçilir mi?

20.03.2025

On bir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle beraber, inananların zihinlerinde çeşitli sorular oluşmaya başladı. Bu kutsal ay, manevi huzurun yanı sıra oruç ibadetinin de yerine getirildiği bir dönemdir. Oruç tutan kişilerin en çok merak ettiği konuların başında, orucu bozan ve bozmayan durumlar gelmektedir. Özellikle sahur vakti sona ererken, yani ezan okunurken su içilip içilemeyeceği, birçok kişi için önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar arasında sıkça tartışılan bir konudur. Sahurda ezanın okunmasıyla birlikte oruç süresi de başladığı için zamanlamanın doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Sahurda ezan okunurken su içmenin orucu bozup bozmayacağı, dini kaynaklar ve uzman görüşleri ışığında değerlendirilmesi gereken bir meseledir. 

 

Ezan Okunurken Su İçmek Orucu Bozar mı?

Ezan okunurken su içmek, oruç tutan birçok birey için dikkate değer bir meseledir ve bu durumun orucu bozup bozmayacağı sorusu sıkça merak edilmektedir. Bu sorunun cevabı ise İslam dininin kurallarına göre kesin bir şekilde belirlenmiştir.

Ramazan ayında, sahur zamanı bittiğinde ve sabah ezanı okunduğunda, sahur sırasında ezanın okunması ile birlikte oruca başlama saati olan imsak vakti girmiş olmaktadır. Bu yüzden, ezan okunurken su içmek orucu geçersiz kılan bir durumdur.

Oruç tutarken, imsak vaktinin başlangıcına özen göstermek ve bu vakit girdikten sonra yiyecek ve içecek alımını durdurmak, oruç için hayati öneme sahiptir. 

 

Oruç ve İmsak Vakti Hakkında Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Açıklaması

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, Ramazan ayında oruç tutmaya ilişkin gelen sorulara şu ayeti kaynak göstererek yanıt vermektedir:

“(Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sâdığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan) orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187)

İmsak Vakti ve Ezanın Önemi

Takvimlerde belirtilen “imsak vakti”, oruca başlama zamanını ifade eder. Aynı zamanda bu vakit, gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin başladığı andır. Ramazan ayında sabah ezanı da bu vakitte okunur. Bu nedenle, ezan okunduğunda yeme ve içmeyi bırakmak gerekir. Ancak ezan başladığında ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

 

Oruç ve Sahura Dair Önemli Hususlar

Dini kaynakları yorumlayan uzmanlar, sahur vaktine ve oruç ibadetine duyulan saygı gereği, ezan başlamadan önce tüm yeme içme işlerinin tamamlanmasını tavsiye eder. Ezanı huşu içinde dinleyerek oruca niyet edilmesi, ibadetin manevi yönünü daha da güçlendirecektir.

 

Oruç Esnasında Diş Arasında Kalan Artıklar

Dişlerin arasında kalan ve çok küçük olan susam ya da buğday tanesi gibi parçaların istemeden yutulması orucu bozmaz. Ancak dışarıdan alınan herhangi bir gıda bilinçli şekilde tüketildiğinde oruç bozulur.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.