Miraç Kandili, İslam toplumunda önemli bir yere sahip olan dini bir gece olarak kabul edilmektedir. Bu özel gece, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in (sav) Allah'ın huzuruna çıkıp yedi kat semaya yükseldiğine inanılan bir olayın anısına kutlanmaktadır. Miraç kelimesi, Arapça kökenli olup "yükselme" veya "merdiven" anlamına gelir ve bu gece, peygamberin Allah ile görüşmek için gökyüzündeki sema katlarına yükselmesi mucizesini ifade eder. İnançlı Müslümanlar için Miraç Kandili, İslam takvimine göre Recep ayının 27. gecesinde kutlanır ve özel bir zaman dilimidir. Bu süre zarfında dua etmek, ibadet etmek ve manevi bir derinlik yaşamak önemlidir.
Miraç Kandili, Hz. Muhammed'in (sav) Allah'ın huzuruna yükseldiği gece olan miraç gecesi anısını yaşatmak amacıyla kutlanan kandildir. Bu özel gece, dua ve ibadet edildiği bir akşamdır ve bu sebeple camilerde toplu ibadetler düzenlenir, Kuran-ı Kerim okunur ve dualar yapılır. Miraç Kandili aynı zamanda, bu geceyi manevi açıdan değerlendirmek için kötü alışkanlıklardan uzak durmayı ve daha fazla ibadet etmeyi hedeflenir. Her yıl İslam takvimine göre değişik tarihlerde gelir ve Recep ayının 27. gecesi kutlanır. Bizler için önemli bir dini olay olarak kabul edilir ve ibadetlerle dolu bir gecedir. Bu özel gece, insanları manevi anlamda yakınlaşma ve daha fazla dua etme fırsatı sunar.
Miraç gecesi, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın gösterdiği bir yolculuğu anlatır. Bu yolculuk, Mekke'den Kudüs'e ve sonra gökyüzüne çıkmayı içerir. Peygamberimiz bu yolculukta diğer peygamberlerle tanışmış, göksel bilgiler öğrenmiş ve sonunda Allah'ın huzuruna kabul edilmiştir.
Peygamberimizin diğer peygamberlerle özel bir an yaşadığı bir durumdur. Hz. Muhammed (s.a.v.), bu gece boyunca peygamberlerin liderliğindeki bir toplulukla buluşmuş ve onlarla bir araya gelmiştir. Bu buluşma, peygamberlerin bir araya gelip dua ettiği, deneyimlerini paylaştığı ve insanlığın kurtuluşu için önemli mesajlar aldığı bir zaman dilimidir.
Hz. Muhammed (sav)'e, Allah tarafından sunulan Miraç, iki ayrı evrede meydana geldi. İsra olarak adlandırılan ilk evre, Mescid-i Haram'dan Burak isimli bir hayvanla Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya gitmesiyle gerçekleşti. Mescid-i Aksa'ya götürüldükten sonra ise yine Burak üzerinde Allah'ın huzuruna çıkarıldı.
Peygamber, Rabbimize ulaştığında aldığı ilk müjde, 5 vakit namazın farz kılınmasıydı. Miraç olayından sonra Müslümanlar, namazlarını beş vakit olarak yerine getirmeye başladılar. Bu önemli gece boyunca, Bakara Suresi'nin son iki ayeti indirildi ve Müslümanlara cennet vaat edildi. Cennet müjdesinde ise, Allah'a ortak koşmamak şartıyla olduğu belirtilmiştir.
Miraç Kandili, özellikle gece yarısından sonra gerçekleştirilen ibadetlere odaklanılan bir gece olarak kabul edilir. Bu zaman diliminde açlık çekmek, tesbihlerinizi çekmek, Kuran-ı Kerim'i okumak ve namaz kılmak gibi özel ibadetler gerçekleştirilir.
Bu gece insanlar, ibadetler ve dualar yaparak geçirme eğilimindedir. Miraç Kandili'nde önerilen ibadetler şunlardır:
Miraç Gecesi ibadeti veya başka bir ismiyle nafile namaz gerçekleştirilir. Bu ibadet toplamda 12 rekâtlık bir namazdır ve 2 rekâtte bir selam verilerek yerine getirilir.
Tesbih namazı icra edilir.
Kur'an-ı Kerim'in üzerinde durulabilir ya da onu okuyan kişiler tarafından dinlenebilir.
Tövbe ve af dilemektedir.
Namazların telafisi yapılır.
Salavatlar Şerifeler dile getirilir.
Salatı selam getirilir.
Oruç tutulur.
Tesbih çekilir.
Miraç Kandili İle İlgili Hadisler
Hz. Muhammed'in (sav) Miraç olayını anlattığı ve İslam toplumunda büyük bir değere sahip olan Miraç Kandili hakkında çeşitli sözler bulunmaktadır. Bu sözler, hadis uzmanlarınca aktarılan rivayetlerdir. Miraç mucizesini ve kandilini ifade eden bazı sözler aşağıda listelenmiştir.
İbni Abbas (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v), şu şekilde ifade etti: 'Miraç gecesinde bana bir ziyaret gerçekleşti. Rabbim, Cebrail'i bana gönderdi. Cebrail beni Kâbe'nin yakınına getirdi. Kâbe'nin yakınında, bir deve yavrusu büyüklüğünde bir hayvan görebildim. Bu hayvanın iki yanında, iki siyah köpek bulunan vardı. Rabbim bana şöyle söyledi: 'Bu hayvan, Miraç sırasında senin toplumunun yaptığı günahları temsil ediyor.
Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v) şu şekilde ifade etti: 'Miraç gecesinde, Cennet'in kapıları bana açıldı. Her kapıdan bir melek çıktı ve bana yaklaştı. Melekler etrafa hoş bir Cennet kokusu yayıyordu. Bu durum karşısında Cebrail (a.s), 'Ey Muhammed! İçeri girelim.' dedi. Ancak ben, 'Ummetimden umudumu kestiğim için gerçek mi görüyorum?' şeklinde cevap verdim. Bunun üzerine Cebrail (a.s) kendini tutamadı ve gözyaşlarına boğuldu.
Aişe (r.anha) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v), şu şekilde iletildi: 'Miraç gecesi bana bir topluluk gösterildi. Bu topluluktaki insanların tırnakları bakır ve çelikten yapılmış çatal ve bıçaklar gibi görünüyordu. Bu tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini çiziyor ve parçalıyorlardı.' Bunun üzerine Cebrail (a.s), 'Muhammed, bu insanlar kimdir?' diye sordu. Resûlullah (s.a.v), 'Bu, faiz yiyen insanlardır.' şeklinde yanıt verdi.