Ahlaklı Çocuk Yetiştirme - Kadın Kolları | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Ahlaklı Çocuk Yetiştirme

26.04.2021

Çocuk terbiyesi, her anne-babanın en mühim vazifelerindendir. Çocuğa bırakılacak en güzel mîras şüphesiz ki ilim, terbiye ve edeptir. Ahlâki kurallar çocuklara küçük yaştan itibaren öğretilmelidir. Yoksa büyüdüklerinde bunları kabul etmeleri ve bunlara uymaları zor olur. Çocuk sınır koyulmadan, ahlâki eğitim verilmeden büyütülürse, ileride topluma zarar veren bir birey olma ihtimali yüksektir. Çocuğun ahlâkını olumsuz etkileyen şeylerin başında aile içi geçimsizlik, kötü arkadaş ortamı, televizyondaki ve internetteki zararlı yayınlar gelir. Fakat çocuk iyi ahlaklı yetiştirilirse kendini bunlardan koruyarak her zaman dürüst, güvenilir ve faziletli bir insan olmayı sürdürebilir.

 

 

Ahlaklı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

 

  1. Çocuklara Yalan söylemenin, verdiği sözde durmamanın, hırsızlık yapmanın kötü olduğu anlatılmalıdır. Tohum ekmeden meyve beklemenin anlamı yoktur. Çocuklarına bir şey vermeyen anne-babaların, büyüdüklerinde onlardan iyi bir evlat ve iyi bir insan olmalarını istemeleri nasıl mümkün olabilir? İş işten geçtiğinde sadece pişman olduğumuzla kalmamak için, ‘o daha çocuk, büyüyünce öğrenir’ dememeli ve küçüklütken itibaren onları hayata hazırlamalıdır.
  2. Güzel ahlâklı çocuk yetiştirme için, çocuklara küçüklükten başlayarak iyi insanların hayatları anlatılmalı, onları rol-model olarak benimsemeleri sağlanmalıdır. Aynı şekilde kötülüklerin zararı, kötü insanların âkıbeti onların anlayabileceği tarzda (meselâ hikâyeler ve masallar ile) anlatılarak çocuklara onlardan uzak durması gerektiği aşılanmalıdır.
  3. Çocukların zararlı kitaplardan, sitelerden ve kötü arkadaşlardan korunması için dikkatli olmalıdır. Yaşına uygun faydalı kitaplar almalı ve bunları okumaya teşvik etmelidir. Kimlerle arkadaşlık ettiğini umursamalı, hepten başıboş bırakmamalıdır. Fakat aşırı korumacı olmak da doğru değildir. Çocuğun toplum hayatına katılmasını, sosyalleşmesini engellememelidir. Zira o, kafeste büyütülecek bir kuş değil, kendi başına bir bireydir. Bu yüzden tercihlerine de hoşgörüyle yaklaşmak gerekir.
  4. Çocuğu güzel ahlaklı yetiştirmek için çocuğun yaptığı iyi şeyleri övmeli ve ödüllendirmelidir. Bazen onu başkalarının yanında da methederek onurlandırmalıdır. İşlediği kabahatler yüzünden azarlamamalı, şiddet uygulamamalıdır. O işi neden yapmaması gerektiği anlatılmalı ve bir daha böyle yapmaması tembihlenmelidir. Şiddet uygulamak hiçbir zaman çözüm değildir.
  5. Büyüklere saygılı olmayı öğretmelidir. İyi insanlardan bahsedip onlar gibi olmaya teşvik edilmelidir.
  6. Her istediğini alarak şımartmamalı, her dediğini de reddetmemelidir.
  7. İsraf etmemesi gerektiği, kanaatkâr olmanın, herkesle iyi geçinmenin önemi de anlatılmalıdır. Kibar ve tevâzu sahibi olması sağlanmalıdır.
  8. Kötü dizileri, filmleri ve çizgifilmleri izlemesi önlenmelidir.
  9. Onlara davranışlarımızla örnek olmamız, sözlerimizden daha tesirlidir. Bir babanın çocuğuna ‘sigara içme’ derken onun yanında sigara içmesi büyük bir çelişkidir. Bu nedenle ebeveynler sözleri ile davranışlarının tutarlı olmasına özen göstermelidir.

 

Çocuk Yetiştirmede Uyulması Gereken Kurallar

 

Ahlaklı bir çocuk nasıl yetiştirilir? diyenler şunlara da dikkat etmelidir:

 

  1. Anne-baba arasındaki geçimsizlik çocuğun ahlâkını olumsuz etkiler. Ebeveynler anlaşamıyorsa bunu çocuklarına yansıtmamalı, onun yanında kötü şeyler söylememelidir.
  2. Yaşına uygun sporlar ve oyunlar ile vakit geçirmesi de önemlidir. Bunlar bedeni olduğu kadar zekâyı ve özgüvenini geliştirir.
  3. Çocuğun geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğu bilinciyle hareket edilmelidir. Onları yazılı ve görüntülü medyanın, kötü arkadaşların zararlarından korumalıdır.
  4. Kusurlarını kabul etmsi öğretilmelidir.
  5. Kardeşler arasında ayrımcılık yapmamalıdır.
  6. Onu suçlamaktan, lâkap takmaktan, alay etmekten kaçınmalıdır. Sözlerine önem vermeli, sürekli eleştirmekten uzak durmalıdır. Ona karşı hep anlayışlı, sabırlı olunmalıdır. Emir kipiyle değil ricâ kipiyle konuşmalıdır. Ona ‘teşekkür ederim’, ‘özür dilerim’, ‘lütfen’ ve ‘peki efendim’ gibi sözler öğretilmelidir.
  7. Hatası olan anne-baba çocuktan özür dilemelidir. Bunu gören çocuk kendisi de bir hata yapınca özür diler.
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.