Zekat Oranları - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Zekat Oranları

20.09.2024

Zekat Oranları

Zekat, dinen zenginlik ölçüsü olarak kabul edilecek miktarda mala sahip olan kimseler olmaktadır. Bu kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere belli bir miktar vermesini ifade etmektedir. Zekatın bir kişiye farz olması için ise; malların nisaba yani üreyici, artıcı özelliğe sahip olması gerekmektedir. Bununla birlikte de üzerinden bir yıl geçmesi ve bir yıllık borcundan ve asli ihtiyaçlardan fazla olmaması gerekmektedir.

Zekat oranları ise her kişiye göre, kişinin mal varliğina göre değişmektedir. Bu anlamda da kişinin paraları, altınları, dövizleri veya gümüşleri olması durumunda bunun yanı sıra da gayrimenkuller de dahil olmak üzere 80,18 gram altın veya onun değerine eş bir meblağ olmaktadır. Bu miktarda malı olan kişinin ise zekatı bulunmaktadır. Zekat vermesi dinen tabii olmaktadır.

Zekat yükümlülüğünün olması için bir kişinin belirtilen zekat miktarının tam tamına 354 gün yani bir tam kamen yılın üzerinden geçmesi gerekmektedir. Bu süresinin geçmesinden sonra ise o yıl içerisinde ödenecek olan borçlar çıkarılmaktadır. Geri kalan miktar 80.18 gram altına eş değerde veya daha fazla bir değerde olması durumunda zekatla yükümlü olmaktadır. Zekat oranı ise kırkta bir yani %2,5 gibi bir rakam olmaktadır.

Zekat Kimlere Verilir, Kimlere Verilmez?

Zekatın amacı; zengin ve belli mal varlığına ulaşmış kişilerin, kendisinden daha düşük bütçelere sahip olan kişilere yardım etmesi olmaktadır. Zekat kimlere verilmez sorusu ise kişinin bakmakla yükümlü olduğu hiç kimseye verememektedir. Bu anlamda da anne, baba, büyük anne ve büyük baba, çocukları, çocuklarından doğacak olan çocuklar ve eşlere verilmez. Bununla birlikte de maddi gücü yerinde olan kişilere de zekat verilmemektedir. Saymış olduğumuz kişiler haricinde ki diğer kişilere ise hesaplanan tutar kadar zekat vermek mümkündür.

 

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.