Zekat Kimlere Verilmez? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Zekat Kimlere Verilmez?

08.10.2024

Zekat Kimlere Verilmez?

Zekat, İslam'da belirli kriterlere göre ihtiyaç sahiplerine verilen bir yardım türüdür. Ancak, zekatın kimlere verilmemesi gerektiğine dair bazı temel kurallar bulunmaktadır. İşte bu yazıda zekat kimlere verilmez? Sorusuna dair bilgiler vereceğiz. Zekât şunlara verilmez:

  1. Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
  2. Oğluna, kızına ve bunların çocuklarına
  3. Zenginlere,
  4. Müslüman olmayanlara,
  5. Karı-koca birbirlerine.
  6. Cami, mescit, yol, köprü gibi temlik bulunmayan yerlerin inşa ve tamirine zekât verilemez.
  7. Ölünün kefenine sarf edilemez ve ölünün borçları zekâtla ödenemez.
  8. Usul ve füru’a zekât verilemez.
  9. Zengin bir adamın baliğ olmayan küçük oğluna zekât verilemez.
  10. Haşim oğullarına zekât verilemez.

USÜL: Ana ve babanın yukarı doğru çıkan nesilleridir. Babanın babasının… Babasının… Babasının… babası. Annenin, annesinin… annesinin …annesi… Gibi.

FÜRU’: Çocuğun aşağı doğru inen nesilleridir. Oğlunun, oğlunun, kızının, kızının, oğlunun… Gibi

Bu kurallar, zekatın adil bir şekilde dağıtılmasını ve amacına uygun kullanılmasını sağlamaya yöneliktir. Zekatın, ihtiyaç sahiplerine ve doğru yerlere verilmesi, İslam’ın sosyal ve ekonomik adalet anlayışını destekler.Formun Üstü

Formun Altı

Zekatın Önemi

İslam dininde toplumun huzur ve mutluluğuna büyük önem verilmiştir. Bu amacı gerçekleştirmek için birtakım esaslar kabul görmüştür. Bu esaslardan biri zekâttır. Bu yazıda zekatın önemi hakkında bilgiler vereceğiz. Zekat, toplumsal adalet ve eşitliğin sağlanmasında yardımcı olur. Fakirlerin desteklenmesinde önemli bir araçtır. Müslümanların manevi temizliğinde katkısı vardır.

Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma duygusunu güçlendirir. Dini ve islami sorumlulukta önemli bir araçtır. Toplumun güven ve barışında yardımcı olur. Ekonomik dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Zekât, kalpleri cimrilikten korur, malı ise fakirin hakkından temizler ve insanlara yardımseverliği aşılar. Aynı zamanda, zengin kişilerde şefkat ve merhamet duygusunu geliştirmektedir.

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.