Kurban Kesmek Kur’an’da Geçiyor mu? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Kurban Kesmek Kur’an’da Geçiyor mu?

21.05.2025

Kurban kesmek, İslam dininde önemli bir ibadettir. Peki, bu ibadetin temeli Kur’an’a dayanıyor mu? Kurban kesmek Kur’an’da geçiyor mu? Bu sorunun cevabını ayetlerle, doğru bilgilerle ve kaynaklara dayalı şekilde ele alıyoruz.

Kurban Kesmenin Kur’an’daki Yeri

Kurban ibadeti Kur’an-ı Kerim'de birden fazla ayette geçmektedir. Bu ibadet, Müslümanlar için önemli bir dini ritüeldir. Hem Hz. İbrahim’in kıssasında, hem de Hac ibadeti kapsamında kurban kesmenin hükmü açıkça ifade edilmiştir.

Kevser Suresi (108/2)

“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”
(Kevser Suresi, 2. Ayet)

Bu ayet, kurban kesmenin doğrudan Allah’a bir ibadet olarak yapılması gerektiğini ifade eder. Kevser Suresi'nin bu ayeti, kurban kesmenin yalnızca kültürel ya da geleneksel değil, ibadet boyutuna sahip olduğunu gösterir.

Hac Suresi (22/34-37)

“Her ümmet için bir kurban kesme yeri belirledik ki kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar…”
(Hac Suresi, 34. Ayet)

“…Kurbanların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları. O’na ulaşan yalnızca sizin takvanızdır...”
(Hac Suresi, 37. Ayet)

Bu ayetlerde kurban ibadetinin evrensel bir ibadet olduğu, sadece İslam ümmetine değil önceki ümmetlere de emredildiği belirtilmektedir. Ayrıca, kurban kesmenin simgesel ve manevi anlamı vurgulanmakta, Allah’ın ete ya da kana değil, niyete baktığı açıkça ifade edilmektedir.

Saffat Suresi (37/102-107)

“Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın...”
(Saffat, 102)
“Oğlunu kurban etmek üzere yere yatırdı...”
(Saffat, 103)
“Ey İbrahim! Rüyanı doğruladın. Biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.”
(Saffat, 105)
“Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.”
(Saffat, 107)

Bu ayetler, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i kurban etmeye hazırlanışı ve Allah’ın ona büyük bir kurbanlıkla fidye vermesi olayını anlatır. İslam’daki kurban ibadetinin tarihi dayanağı olarak bu kıssa büyük öneme sahiptir.

Kurban İbadeti Sadece Bayramda mı Yapılır?

Kurban denilince genellikle Kurban Bayramı’nda kesilen udhiye kurbanı akla gelir. Ancak Kur’an’da geçen Hac kurbanı (hedy) gibi başka kurban türleri de mevcuttur. Hac ve Umre sırasında yapılan kurban kesimi de Kur’an’da belirtilmiştir.

Hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer alıkonursanız gücünüz yettiği kadar kurban gönderin...” (Bakara Suresi, 196. Ayet)

Kurban Kesmek Kur’an’da Geçiyor mu?

Evet, kurban kesmek Kur’an’da açıkça geçmektedir.
Kevser, Hac, Saffat ve Bakara surelerinde kurban ibadetine dair doğrudan ifadeler yer alır. Bu da, kurban kesmenin sadece geleneksel değil, ayetlerle sabit bir ibadet olduğunu göstermektedir.

Kurban kesmek Kur’an’da kaç yerde geçiyor?

Kur’an’da doğrudan veya dolaylı olarak kurban kesimine değinen en az dört surede ayet bulunmaktadır: Kevser, Hac, Saffat ve Bakara.

Kurban kesmeyen günahkâr olur mu?

Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vacip olduğu için gerekli şartları taşıyan bir kişi kesmezse günahkâr olur. Diğer mezheplere göre ise bu durum sünnettir ve günah değildir.

Kurban eti kimlere verilir?

Kurban eti; fakirler, yakınlar, komşular ve aile fertleri arasında paylaştırılabilir. En güzel uygulama üçe bölmektir: biri kendine, biri akrabaya, biri ihtiyaç sahiplerine.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.