Kurban kesmek, İslam dininde önemli bir ibadettir. Peki, bu ibadetin temeli Kur’an’a dayanıyor mu? Kurban kesmek Kur’an’da geçiyor mu? Bu sorunun cevabını ayetlerle, doğru bilgilerle ve kaynaklara dayalı şekilde ele alıyoruz.
Kurban ibadeti Kur’an-ı Kerim'de birden fazla ayette geçmektedir. Bu ibadet, Müslümanlar için önemli bir dini ritüeldir. Hem Hz. İbrahim’in kıssasında, hem de Hac ibadeti kapsamında kurban kesmenin hükmü açıkça ifade edilmiştir.
Kevser Suresi (108/2)
“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”
(Kevser Suresi, 2. Ayet)
Bu ayet, kurban kesmenin doğrudan Allah’a bir ibadet olarak yapılması gerektiğini ifade eder. Kevser Suresi'nin bu ayeti, kurban kesmenin yalnızca kültürel ya da geleneksel değil, ibadet boyutuna sahip olduğunu gösterir.
Hac Suresi (22/34-37)
“Her ümmet için bir kurban kesme yeri belirledik ki kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar…”
(Hac Suresi, 34. Ayet)
“…Kurbanların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları. O’na ulaşan yalnızca sizin takvanızdır...”
(Hac Suresi, 37. Ayet)
Bu ayetlerde kurban ibadetinin evrensel bir ibadet olduğu, sadece İslam ümmetine değil önceki ümmetlere de emredildiği belirtilmektedir. Ayrıca, kurban kesmenin simgesel ve manevi anlamı vurgulanmakta, Allah’ın ete ya da kana değil, niyete baktığı açıkça ifade edilmektedir.
Saffat Suresi (37/102-107)
“Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın...”
(Saffat, 102)
“Oğlunu kurban etmek üzere yere yatırdı...”
(Saffat, 103)
“Ey İbrahim! Rüyanı doğruladın. Biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.”
(Saffat, 105)
“Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.”
(Saffat, 107)
Bu ayetler, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i kurban etmeye hazırlanışı ve Allah’ın ona büyük bir kurbanlıkla fidye vermesi olayını anlatır. İslam’daki kurban ibadetinin tarihi dayanağı olarak bu kıssa büyük öneme sahiptir.
Kurban denilince genellikle Kurban Bayramı’nda kesilen udhiye kurbanı akla gelir. Ancak Kur’an’da geçen Hac kurbanı (hedy) gibi başka kurban türleri de mevcuttur. Hac ve Umre sırasında yapılan kurban kesimi de Kur’an’da belirtilmiştir.
Hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer alıkonursanız gücünüz yettiği kadar kurban gönderin...” (Bakara Suresi, 196. Ayet)
Evet, kurban kesmek Kur’an’da açıkça geçmektedir.
Kevser, Hac, Saffat ve Bakara surelerinde kurban ibadetine dair doğrudan ifadeler yer alır. Bu da, kurban kesmenin sadece geleneksel değil, ayetlerle sabit bir ibadet olduğunu göstermektedir.
Kur’an’da doğrudan veya dolaylı olarak kurban kesimine değinen en az dört surede ayet bulunmaktadır: Kevser, Hac, Saffat ve Bakara.
Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vacip olduğu için gerekli şartları taşıyan bir kişi kesmezse günahkâr olur. Diğer mezheplere göre ise bu durum sünnettir ve günah değildir.
Kurban eti; fakirler, yakınlar, komşular ve aile fertleri arasında paylaştırılabilir. En güzel uygulama üçe bölmektir: biri kendine, biri akrabaya, biri ihtiyaç sahiplerine.