Kurban Kesmek Farz mıdır? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Kurban Kesmek Farz mıdır?

12.05.2025

Kurban Bayramı yaklaştıkça, birçok kişi "Kurban kesmek farz mı yoksa vacip mi?" sorusunu merak etmektedir. Bu önemli İslami vecibe, Müslümanlar arasında sıkça tartışılan bir konu olup, dini yükümlülükler çerçevesinde farklı yorumlara sahiptir. Kurban kesmenin farz mı yoksa vacip mi olduğunu anlamak için İslam alimlerinin görüşlerine ve dini kaynaklara başvurmak gerekmektedir.

Kurban Kesmek Farz mı?

Kurban kesmek farz değildir, Şafi mezhebine göre, kurban kesmek sünnettir ve Hz. Muhammed'in uyguladığı bir gelenek olarak görülür. Hanefi mezhebinde ise vaciptir, yani farz kadar kesin olmamakla birlikte, maddi durumu yeterli olan Müslümanların yerine getirmesi gereken güçlü bir dini vecibedir.

Kurban İbadetinin Hükmü Mezhebe Göre Değişir

Kurban kesmek farz değildir, ancak Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise sünnettir. İslam hukukunda kurban ibadetinin hükmü mezheplere göre farklılık göstermektedir. Hanefi mezhebinde maddi gücü yeten Müslümanlar için kurban kesmek vacip olarak görülürken, Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde müekked sünnet olarak kabul edilir. Dolayısıyla kişinin mezhebine göre bu ibadeti yerine getirip getirmemesi dinen farklı şekilde değerlendirilir. Hanefiler için kurban kesmemek dini bir sorumluluğu terk etmek anlamına gelirken, diğer mezheplerde bu durum sünneti terk etmek olarak değerlendirilir. Her durumda, kurban kesmek Allah'a yakınlaşmak ve toplumsal yardımlaşmayı pekiştirmek için çok değerli bir ibadettir. 

Kurban kesme zorunluluğunuz olmasa da, Allah’a şükrünüzü ifade etmek ve paylaşmanın sevincini yaşamak istiyorsanız, güvenilir kuruluşlar aracılığıyla kurban bağışı yapabilir, bu sevabı başkalarına da ulaştırabilirsiniz.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.