İkindi Namazı Nasıl Kılınır? - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

İkindi Namazı Nasıl Kılınır?

07.08.2024

İkindi Namazı Nasıl Kılınır?

Namaz kılmaya yeni başlayan birçok kişi ise ilk zamanlarda ikindi namazı nasıl kılınır sorusunu akıllara getirmektedir.  İkindi namazı, ikindi ezanının okunması ile kılınmaya başlanmalıdır. Ancak ikindi vakti akşam ezanı okununcaya kadar geçerli olmaktadır. Lakin bu süre içerisinde Kerahat vakti bulunmaktadır. Kerahat vaktinin girmesi durumunda ise ikindi namazının sadece farzı kılınması gerekmektedir. Kerahat vakti ise akşam ezanının okunmasına 4 dakika kala başlayan süre olmaktadır.

İkindi namazı toplamda 8 rekattan oluşmaktadır. 4 rekatı sünnet 4 rekatı farz olarak kılınmaktadır.

İkindi namazının 4 rekatlık sünnetinin kılınışı;

  1. Niyet edilir. Niyet ederken “Niyet ettim Allah rızası için İkindi namazının 4 rekatlık sünnetini kılmaya” denir.
  2.  Niyet edildikten sonra tekbir getirilerek Subhaneke, Euzu-Besmele, Fatiha ve Zamm-ı Süre veya onun yerine ayet  Okunur.
  3. Rukü ve secde yapılır.
  4. İkinci kalkışta Besleme, Fatiha ve bir Zamm-ı Sure Ardından Rukü, Secde ve Oturuş yapılır. Oturuş da ise Ettehiyyatü ve Allahümme Salli-Barik okunur.
  5. Üçüncü kalkışta ise Subhaneke, Euzu-Besmele ve Fatiha Okunur. Ardından Zammı süre okunur. Rukü ve secde yapılır.
  6. Dördüncü kalkışta ise  Euzu-Besmele ve Fatiha Okunur. Ardından Zammı süre okunur. Rukü ve secde yapılır. Oturuşta da Ettehiyyatü ve Allahümme Salli-Barik ve Rabbena duaları okunarak selam verilmektedir.

İkindi Namazının 4 rekatlık farzının kılınışı;

  1. Niyet edilir. Niyet ederken “Niyet ettim Allah rızası için İkindi namazının 4 rekatlık farzını kılmaya” denir.
  2. Niyet edildikten sonra ise tekbir getirilerek Subhaneke, Euzu-Besmele, Fatiha ve Zamm-ı Süre Okunur.
  3. Rukü ve secde yapılır.
  4. İkinci kalkışta Besleme, Fatiha ve bir Zamm-ı Sure Ardından Rukü, Secde ve Oturuş yapılır. Oturuş da ise Ettehiyyatü okunur.
  5. Üçüncü kalkışta ise Besleme, Fatiha ardından Rüku ve Secde edilir.
  6. Dördüncü kalkışta ise Euzu-Besmele ve Fatiha Okunur. Rukü ve secde yapılır. Oturuşta da Ettehiyyatü ve Allahümme Salli-Barik ve Rabbena duaları okunarak selam verilmektedir.

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Şecaat Nedir?
    Şecaat, dilimizde sıkça duyulan ancak çoğu zaman derin anlamı tam olarak kavranmayan bir kavramdır. Bu kelime, Arapça kökenli olup, yüksek ahlaki değerleri içinde barındırır. İnsanların cesaretini, yiğitliğini, kahramanlığını ve korkusuzluğunu ifade eden şecaat, aynı zamanda bir kişinin zorluklar karşısında gösterdiği direnç ve kararlılığı simgeler. Günümüzde şecaat terimi, sadece savaş ya da fiziksel mücadele bağlamında değil, aynı zamanda hayatın çeşitli alanlarında, kişisel ve sosyal mücadelelerde de geçerlidir.
  • Mevlit Ne Demek?
    Mevlit, İslam kültüründe Hz. Muhammed’in doğumunu anlatan ve onu öven manzum eserlerin genel adıdır. Bu eserler, Hz. Muhammed’in hayatı, ahlaki değerleri ve öğretileri üzerine odaklanarak, onun önemini ve İslam’daki yerini vurgular. Mevlit, sadece bir edebi eser olmanın ötesinde, toplumsal ve dini bir işlev de taşır. Aynı zamanda bu eserlerin okunmasıyla gerçekleştirilen törenlere de “mevlit” adı verilir.
  • Zeydiye Nedir?
    Zeydiye, Şii mezhepleri arasında özel bir yere sahip olup, kökeni ve inanç sistemiyle hem Şii hem de Sünni yönleri bir arada barındıran benzersiz bir İslam mezhebidir. 8. yüzyılda Hz. Ali'nin torunu Zeyd bin Ali'nin liderliğinde ortaya çıkan bu mezhep, Ehl-i Beyt sevgisini merkeze alırken, diğer Şii gruplardan farklı olarak ilk üç halifeyi de meşru kabul etmektedir.
  • Ehli Sünnet Nedir?
    Ehli sünnet, İslam dininde Hz. Muhammed2in sünnetine uyanlara denir. İslam dünyasında yaygın olan iki ana mezhepten biri olan en yaygın iki kolundan Ehl-i Sünnet sünnilik diğeri şiiliktir. Bu iki mezhep arasında çeşitli konularda aralarında görüş ayrılıkları vardır.
  • Siyer Ne Demektir?
    Siyer, Arapça kökenli bir kelime olup "yürümek, bir yol izlemek" anlamına gelen sîrah kelimesinden türemiştir. Kavramsal olarak, İslam'ın ilk dönemlerinde ortaya çıkmış ve zamanla sistemleşen önemli bir ilim dalını ifade eder. İslam literatüründe ise bu terim, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatını, ahlakını, savaşlarını, davet yöntemlerini ve insanlarla olan ilişkilerini anlatan ilim dalıdır.