Kur'an-ı Kerim'in seksen dokuzuncu suresi olan Fecr suresi, Mekke'de indirilmiştir ve otuz ayetten oluşmaktadır. İlk ayette geçen "Fecr" kelimesi, sureye adını vermiştir. Bu surede, eski kavimlere ait kıssalar, insanoğlunun kötülüğe yönelmesi ve bunun olumsuz sonuçları, dünya hayatından sonraki yaşam ve o hayattaki durumlar kısaca ele alınmaktadır. Fecr Suresi, peygamberlere itaat etmeyen ve ilahi mesajı reddeden eski toplumların başına gelen felaketler hatırlatılmaktadır. Allah Teâlâ'nın insanları farklı şekillerde imtihan etmesi üzerinde durulurken, mal sevgisi ve bencillik gibi olumsuz duygular eleştirilmektedir. Ayrıca, kıyamet günündeki durumlar ve iyi ile kötü insanların ahiretteki halleri aktarılırken, bu bağlamda insanlara önemli uyarılar yapılmaktadır.
Fecr Suresi Anlamı
Fecr suresi anlamı, geçmişteki azgın toplulukların başlarına gelen felaketleri ve insanın nimetler karşısındaki tutumunu sorgulayan derin mesajlar içermektedir. Tan yerinin ağarmasına, on geceye, çifte ve teke, geçen geceye andolsun ki, bu durumlar, akıl sahipleri için yemin edilmeye değer önemli özellikler taşımaktadır. Şüphesiz Rabbin, her şeyi gözetlemektedir; ancak insan, Rabbi onu denediğinde bol nimetler verdiğinde ‘Rabbim bana ikram etti’ derken, rızkı daraldığında ‘Rabbim beni küçümsedi’ diye düşünmektedir.
Oysa siz yetimlere ikram etmiyor, yoksulları yedirmeye teşvik etmiyor ve haram helal demeden mirası alabildiğine tüketiyorsunuz; malı da fazlasıyla seviyorsunuz. Kıyamet sarsıntısıyla yeryüzü parçalandığında ve Rabbinin emriyle dizilmiş melekler ve cehennem geldiğinde, insan yaptıklarını hatırlayacak; fakat bu hatırlamanın ona ne faydası olacak? O gün, 'Keşke hayatım için bir şey yapsaydım' diyecek; ancak Allah’ın azabını kimse bertaraf edemez ve Onun vurduğu darbeyi kimse engelleyemez. O gün, Allah, 'Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!' diyerek, iyi kullarının arasına katılmasını ve cennetine girmesini isteyecektir.