Fecr Suresi - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Fecr Suresi

28.09.2024

Fecr Suresi

Kur'an-ı Kerim'in seksen dokuzuncu suresi olan Fecr suresi, Mekke'de indirilmiştir ve otuz ayetten oluşmaktadır. İlk ayette geçen "Fecr" kelimesi, sureye adını vermiştir. Bu surede, eski kavimlere ait kıssalar, insanoğlunun kötülüğe yönelmesi ve bunun olumsuz sonuçları, dünya hayatından sonraki yaşam ve o hayattaki durumlar kısaca ele alınmaktadır. Fecr Suresi, peygamberlere itaat etmeyen ve ilahi mesajı reddeden eski toplumların başına gelen felaketler hatırlatılmaktadır. Allah Teâlâ'nın insanları farklı şekillerde imtihan etmesi üzerinde durulurken, mal sevgisi ve bencillik gibi olumsuz duygular eleştirilmektedir. Ayrıca, kıyamet günündeki durumlar ve iyi ile kötü insanların ahiretteki halleri aktarılırken, bu bağlamda insanlara önemli uyarılar yapılmaktadır.

Fecr Suresi Anlamı
Fecr suresi anlamı, geçmişteki azgın toplulukların başlarına gelen felaketleri ve insanın nimetler karşısındaki tutumunu sorgulayan derin mesajlar içermektedir. Tan yerinin ağarmasına, on geceye, çifte ve teke, geçen geceye andolsun ki, bu durumlar, akıl sahipleri için yemin edilmeye değer önemli özellikler taşımaktadır. Şüphesiz Rabbin, her şeyi gözetlemektedir; ancak insan, Rabbi onu denediğinde bol nimetler verdiğinde ‘Rabbim bana ikram etti’ derken, rızkı daraldığında ‘Rabbim beni küçümsedi’ diye düşünmektedir.

Oysa siz yetimlere ikram etmiyor, yoksulları yedirmeye teşvik etmiyor ve haram helal demeden mirası alabildiğine tüketiyorsunuz; malı da fazlasıyla seviyorsunuz. Kıyamet sarsıntısıyla yeryüzü parçalandığında ve Rabbinin emriyle dizilmiş melekler ve cehennem geldiğinde, insan yaptıklarını hatırlayacak; fakat bu hatırlamanın ona ne faydası olacak? O gün, 'Keşke hayatım için bir şey yapsaydım' diyecek; ancak Allah’ın azabını kimse bertaraf edemez ve Onun vurduğu darbeyi kimse engelleyemez. O gün, Allah, 'Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!' diyerek, iyi kullarının arasına katılmasını ve cennetine girmesini isteyecektir.

 

 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.