Fazilet Ne Demek - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Fazilet Ne Demek

19.08.2024

Fazilet Ne Demek

Fazilet sözlük anlamı olarak dürüstlüğü, iffetliği, namus ve merhameti, alçakgönüllülüğü ve yiğitliği ifade etmektedir. Bunların hepsini birden taşıyan isim veya erdem anlamına gelmektedir. Fazilet insanın iyilik yapmasını ve kötülükten uzak durmasını sağlamaktadır. Bunun için ise ruhi yeteneklerini kullanan kişiler için tercih edilen ahlaki bir terim olmaktadır.

Müslüman aleminde faziletli insan kelimesi oldukça sık duyulmaktadır. Fazilet sahibi kişiler dinin gerekliliğine uyan, kötülük beslemeyen ve kötülükten kendini uzak tutan kişilerdir. Bununla birlikte de alçak gönüllü olmaları ve iffet sahibi olmaları ile de bilinmektedir. Faziletli insan bir nevi ahlaki anlamda temiz olan kişilere kullanılmaktadır.

Fazilet ve Erdem Aynı Şey Mi?

Fazilet ve erdem kelime olarak ve anlam olarak birbirine benzeyen yakın sözcükler olmaktadır. Erdem kelimesi; ahlaki olarak doğru olanı yapan ve yanlışı yapmaktan uzak duran kişilere söylenmektedir. Hem din tarihinde hem de felsefe tarihinde oldukça sık kullanılan bir kelime olmaktadır. Özellikle de “erdemli insan ve erdemli olmak” nedir sorusuna cevap aranmıştır.

Her toplumun ahlaki açıdan farklılıkları bulunmaktadır. Bundan dolayı da insanlar arasında erdemli kişilik ve fazilet sahibi olan kişi kavramı değişmektedir. Ancak kötülükten kaçınan, alçakgönüllü olan, erdem sahibi, namuslu, iffetine sahip çıkan ve dürüst bir kişiliğe sahip olan herkese faziletli insan dememiz mümkündür.

Fazilet ve erdem kelimesi kelime anlamı ve yansıttığı düşünce anlamında aynı sözcük olmaktadır. Bu anlamda da fazilet ve erdem kelimesi aynı şekilde kullanılması mümkündür. Belli noktalarda birbirlerinden ayrılmaktadır. O noktalar ise fazilet ve erdem kelimesine hangi açıdan bakarak yorumlandığı olmaktadır. Dini, felsefi veya sosyal açılardan yorumlanması durumunda belli noktalar da birbirinden ayrılmakta ve farklı anlamların ortaya çıkması mümkündür.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.