Bakara Suresi 216. Ayet Meali - Genel | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Bakara Suresi 216. Ayet Meali

12.02.2025

Bakara Suresi 216. ayet, İslam'ın özünü ve inananların toplum için üstlendiği sorumluluğu derinlemesine ele alır. Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, tıpkı buğday tohumu eken bir çiftçinin durumuna benzer. Çiftçi, toprağa attığı tek tohumun, her başağında yüz buğday tanesi vermesi gibi, Allah yolunda yapılan her hayır ve infakın da katbekat karşılık bulacağına işaret eder. İnanların, Allah için harcadıkları her şeyin, hem bu dünyada hem de ahirette onlara büyük faydalar sağlayacağını hatırlatır.

Bakara Suresi 216. Ayet Arapça Yazımı

كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌ لَكُمْۚ وَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـًٔا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَعَسٰٓى اَنْ تُحِبُّوا شَيْـًٔا وَهُوَ شَرٌّ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ۟

Bakara Suresi 216. Ayet Okunuşu

Kutibe ‘aleykumu-lkitâlu vehuve kurhun lekum(s) ve’asâ en tekrahû şey-en vehuve ḣayrun lekum(s) ve’asâ en tuhibbû şey-en vehuve şerrun lekum(k) va(A)llâhu ya’lemu veentum lâ ta’lemûn(e)

Bakara Suresi 216. Ayet Türkçe Meali

Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Bakara Suresi 216. Ayet Tefsiri

Bakara Suresi'nin 216. Ayeti, Müslümanların inançlarını korumak ve İslami bir yaşam tarzı inşa etmek amacıyla savaşın önemini vurgular. Bu ayette, bu yaşam tarzını koruyup sürdürebilmek için müminlerin üstlenmesi gereken görevler ele alınmaktadır. Dinî değerlerin korunması için gerekli görülen unsurlar arasında canın, malın, aklın, neslin ve namusun güvence altına alınması adına savaşın farz olduğu belirtilmektedir. Çoğu âlimimize göre, bu savaş farz-ı kifaye olarak kabul edilmektedir. Yani, Müslümanların bir kısmının bu yükümlülüğü yerine getirmesi yeterli olup, diğerlerinin bu konuda bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak, eğer hiç kimse bu farzı yerine getirmezse, o zaman tüm Müslümanlar sorumlu sayılacaktır. Savaş, doğası itibarıyla zorlu, çetin ve sıkıntılı bir durum olarak görülmektedir. Ancak bu zorluklar, İslami bir yaşam düzeni oluşturmak ve sürdürmek için kaçınılmazdır. Müslümanlar, dinin gerekliliklerini yerine getirmek ve toplumsal huzuru sağlamak amacıyla bu tür zorluklarla karşılaşmak zorundadır. 

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Şia Nedir?
    Şiilik, İslam'ın iki ana mezhebinden biri olup, Hz. Muhammed'in vefatından sonra halifeliğin kimde olması gerektiği konusundaki görüş ayrılıklarından doğmuştur. Sünnilikten sonra en yaygın ikinci İslami mezhep olan Şia, özellikle İran, Irak, Azerbaycan, Bahreyn gibi ülkelerde yoğunlukla görülür. Şia kelimesi Arapça'da "taraftar" veya "destekçi" anlamına gelmektedir ve Hz. Ali'nin takipçilerini ifade eder.
  • Mutezile Nedir?
    Mutezile, İslam tarihinde akılcı yaklaşımıyla öne çıkan, özgün bir kelam mezhebidir. İslam düşünce tarihinin en önemli akımlarından biri olan Mutezile, Hicri II. yüzyılda (8. yüzyıl) Basra'da ortaya çıkmıştır.
  • Bedevi Ne Demek?
    "Bedevi" kelimesi, Arapça kökenli bir terimdir ve çöl ya da kırsal alanlarda göçebe olarak yaşayan Arap topluluklarını ifade eder. Bu kelime, Arapça "bedewî" (بدوي) kökünden gelir ve "bâdiye" yani "çöl, kır, taşra" anlamına dayanır. Bedeviler genellikle çöl ikliminin zorlu koşullarına uyum sağlamış, göçebe bir yaşam tarzını benimsemiş topluluklardır. Geleneksel olarak deve yetiştiriciliği, hayvancılık ve ticaretle uğraşırlar.
  • Abdest Nasıl Alınır?
    Abdest nasıl alınır? sorusu, namaz ibadetini yerine getirmek isteyen her Müslümanın mutlaka doğru şekilde öğrenmesi gereken önemli bir konudur. İslam’da temizliğin şartı olan abdest, hem bedensel hem de ruhsal arınmanın bir parçasıdır.
  • Temizlik ile İlgili Ayet ve Hadisler
    İslam dini, yalnızca ibadetler değil, günlük yaşam alışkanlıklarında da temizliği esas alan bir inanç sistemidir. Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hadisleri, temizliği hem fiziksel hem de ruhsal boyutlarıyla ele alır. "Temizlik imanın yarısıdır" hadisi, bu anlayışın en güçlü ifadesidir.